• 13.06.2017
  • 3347 defa okundu

Savaş görmeyen yiğit er olamaz
Meydanda at oynatmayan Türk olamaz..


Şarki Türkistan İslam Cumhuriyeti Kurucularından büyük devlet adamı siyasetçi, yazar Mehmet Enin Buğra”yı vefatının 52.yılında rahmetle anıyoruz.

Mehmet
Emin Buğra, 1901 yılında Doğu Türkistan’ın Hoten şehrinde saygın bir müderris
ailesin de dünyaya geldi. 9 yaşında Hoten’de ilk tahsilini yaparken 10 yaşında
annesini kaybetti ve amcasının himayesine girdi. 22 yaşında ise Karakaş
nahiyesindeki o devrin ünlü medreselerinde yüksek din tahsilini Arap ve Fars
dillerinde tamamladı. 1922-1930 yılları arasında Hoten ve Karakaş Nahiyelerinde
Tefsir ve Hadis konularında müderris olarak görev yaptı.

Mehmet
Emin Buğra, Doğu Türkistan’da Mehmet Emin Hazretim olarak yâd edildi. Genç
yaştayken Arapça ve Farsça dillerinde şiirler yazmağa başlamıştı. O dönemlerde
Doğu Türkistan’da yeni yeni gelişmeye başlayan eğitim ve öğretimde muasırlaşma
faaliyetlerine aktif olarak katıldı. Hatta kendisi de Türkiye’den gelen
öğretmenlerden bir süre muasır ilim terbiyesi almıştı. 1930 yılının sonlarına doğru
Hoten’de Mehmet Emin Buğra önderliğinde Milli inkılâp Teşkilatı kuruldu. 12
Kasım 1934 tarihinde Kaşgar’da kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin
tesisine büyük katkılarda bulundu. Afganistan’da 1942 yılına kadar Doğu
Türkistan Tarihi üzerine bilimsel araştırma çalışmalarında bulundu ve tarihi
eseri “Şark-ı Türkistan Tarihi “ni yazdı.

Dört
senelik çileli yoğun çalışmalardan sonra emsalsiz eseri, “Şark_ı Türkistan
Tarihi” milletine bir armağan olarak bırakmıştır. Bu eser Doğu Türkistan’ın
hakiki tarihini öğrenmek açısından çok önemlidir. Çin hükümeti bu kitabın Doğu
Türkistan’a sokulmasının büyük tehlike olarak niteleyip, bu kitabın girişini
engellemektedir.

Mehmet
Emin Buğra 1951 senesinde Türkiye’ye geldi. Türkiye’ye geldikten sonra da Doğu
Türkistan davası için aktif şekilde siyasi ve sosyal faaliyetler içinde
bulundu. İstanbul’da kaldığı 1951-1954 yıllarında Türkistan adlı bir dergi
yayınlamıştır.

Hayatı
boyunca Doğu Türkistan’ın Türk toprağı olduğunu savunan, o topraklarda yaşayan
halkların bir olduğunu Çinlilere anlatmak için mücadele veren Buğra’nın gerçek
bir vatanperver olmakla birlikte koyu bir Türk milliyetçisi olduğunu
şiirlerinden de anlamak mümkündür. Zaten vatanperverlik ile milliyetçilik
birbirine sıkı sıkıya bağlı ve birbirini tamamlayan kavramlardır. Vatanını
sevmeyen milletini sevmez, milletini sevmeyen vatanını sevmez.

  • Kaynak:
  • Etiketler: