• 13.06.2016
  • 2818 defa okundu

Savaş görmeyen yiğit er olamaz
Meydanda at oynatmayan Türk olamaz..

Şarki
Türkistan İslam Cumhuriyeti Kurucularından büyük devlet adamı siyasetçi, yazar
Mehmet Enin Buğra’yı vefatının 51.yılında rahmetle anıyoruz.

Mehmet Emin Buğra, 1901
yılında Doğu Türkistan’ın Hoten şehrinde saygın bir müderris ailesin de dünyaya
geldi.
9 yaşında Hoten’de ilk tahsilini yaparken 10 yaşında annesini
kaybetti ve amcasının himayesine girdi. 22 yaşında ise Karakaş nahiyesindeki o
devrin ünlü medreselerinde yüksek din tahsilini Arap ve Fars dillerinde
tamamladı. 1922-1930 yılları arasında Hoten ve Karakaş Nahiyelerinde Tefsir ve
Hadis konularında müderris olarak görev yaptı.

Mehmet Emin Buğra, Doğu
Türkistan’da Mehmet Emin Hazretim olarak yâd edildi. Genç yaştayken Arapça ve
Farsça dillerinde şiirler yazmağa başlamıştı. O dönemlerde Doğu Türkistan’da
yeni yeni gelişmeye başlayan eğitim ve öğretimde muasırlaşma faaliyetlerine
aktif olarak katıldı. Hatta kendisi de Türkiye’den gelen öğretmenlerden bir
süre muasır ilim terbiyesi almıştı.
1930 yılının sonlarına doğru
Hoten’de Mehmet Emin Buğra önderliğinde Milli inkılâp Teşkilatı kuruldu.
12 Kasım 1934 tarihinde Kaşgar’da kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin
tesisine büyük katkılarda bulundu. Afganistan’da 1942 yılına kadar Doğu
Türkistan Tarihi üzerine bilimsel araştırma çalışmalarında bulundu ve tarihi
eseri “Şark-ı Türkistan Tarihi “ni yazdı. 

Dört senelik çileli yoğun
çalışmalardan sonra emsalsiz eseri, “Şark_ı Türkistan Tarihi” milletine bir
armağan olarak bırakmıştır. Bu eser Doğu Türkistan’ın hakiki tarihini öğrenmek
açısından çok önemlidir. Çin hükümeti bu kitabın Doğu Türkistan’a sokulmasının
büyük tehlike olarak niteleyip, bu kitabın girişini engellemektedir. 

Mehmet Emin Buğra 1951
senesinde Türkiye’ye geldi. Türkiye’ye geldikten sonra da Doğu Türkistan davası
için aktif şekilde siyasi ve sosyal faaliyetler içinde bulundu. İstanbul’da
kaldığı 1951-1954 yıllarında 
Türkistan adlı bir dergi yayınlamıştır.

Hayatı boyunca Doğu
Türkistan’ın Türk toprağı olduğunu savunan, o topraklarda yaşayan halkların bir
olduğunu Çinlilere anlatmak için mücadele veren Buğra’nın gerçek bir
vatanperver olmakla birlikte koyu bir Türk milliyetçisi olduğunu şiirlerinden
de anlamak mümkündür. Zaten vatanperverlik ile milliyetçilik birbirine sıkı
sıkıya bağlı ve birbirini tamamlayan kavramlardır. Vatanını sevmeyen milletini
sevmez, milletini sevmeyen
 vatanını sevmez.

  • Kaynak:
  • Etiketler: