• 26.09.2018
  • 2174 defa okundu

Çin’de Türk dili konuşan ve Müslüman bir etnik azınlık olan Uygurlar, ülke tarihinde görülmemiş ve uzun zamandır devam eden en ciddi baskılara maruz kalıyor. Doğu Türkistan’ın batısında bulunan çeşitli kamplarda 1 milyon civarında Uygurlu’nun hapis tutulduğu söyleniyor.

1990 yılının ortalarında Çin hükümeti tarafından başlatılan “Strike Hard” kampanyaları, Sincan bölgesinde yaşayan insanlara zulmedilmesine yasal bir zemin hazırlamıştı. 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırı sonrasında da Çin hükümeti, ‘terörizme karşı küresel mücadele’ye destek bahanesiyle, Uygurların ülkede faaliyet gösteren insan hakları örgütlerini ‘terörist gruplar’ olarak yaftalamıştı.

Sonuç olarak Çin hükümeti, Müslümanlara (özellikle Uygurlara) haksız yere terörist muamelesi yapıyor. Bölgeden, her türlü yayın organına yapılan şiddetli sansüre rağmen, gelen haberler bu zulmün ne boyutlara ulaştığını kanıtlar nitelikte.

Sakal uzatmak ve farklı ülkelerdeki insanlarla konuşmak gibi bahanelerle insanları tutsak eden Çin hükümetinin asimilasyon uygulamaları dünya kamuoyu tarafından maalesef görmezden geliniyor.

İşte insanları hapse atmak ve çeşitli kamplara göndermek için sudan sebeplere başvuran Çin hükümetinin öne sürdüğü bazı bahaneler:

 

1- SAATİ, RESMİ ZAMAN DİLİMİ YERİNE FARKLI BİR ZAMAN DİLİMİNE GÖRE AYARLAMAK

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) kaynaklı bir habere göre, bir adam saatini Pekin’in iki saat gerisinde bir zaman dilimi olan “Urumçi zamanına” göre ayarladığı için terörist şüphelisi olarak yakalandı.

Çin’de, başkent Pekin’in bulunduğu meridyene göre ayarlanmış olan ve tüm ülkeyi kapsayan tek bir resmi saat dilimi kullanılır. Fakat ülkenin sınırları geniş olduğu için, Pekin’in bulunduğu meridyenin epey batısında yer alan Sincan’da saat, gün ışığına göre, iki saat geridedir.

Saatleri, Doğu Türkistan’ın (Sincan) başkenti olan Urumçi’ye göre ayarlamak, Çin Komünist Partisine karşı bir direniş biçimi olarak görülür. Bu yüzden Çin’de, saatleri resmi olmayan bir saat dilimine göre ayarlamak suç sayılır.

2- ÖDEV YAPMAK İÇİN VPN (SANAL ÖZEL AĞ) KULLANMAK

Takma ismi Sofia olan bir kadın, kızının Sincan’a yaptığı bir ziyaret sırasında VPN kullandığı için tutuklandığını söyledi.

Çin’in dışında üniversite öğrencisi olarak okuyan kızın annesi, “Sincan’daki akrabalarını ziyaret ediyordu ve ödevi için okulunun internet sitesine erişmesi gerekiyordu … ve bunun için VPN kullandı” dedi.

Sofia, kızının neden gözaltında tutulduğunu kendisine söylemediklerini ve eski kocasının soruşturmasından sonra bunun sebebinin VPN kullanmak olduğunu öğrendiğini belirtti.

3- SAKAL UZATMAK

Çin hükümetinin, İslam geleneklerine göre sakal uzatmayı ve halk arasında peçe takmayı vb. unsurları yasakladığı en azından 2017’den beri biliniyor.

Daha önce siyasal eğitim kampında yer almış bir Uygur Türkü olan Erkin, bu gibi kurallara uymamanın tutuklanmaya sebep olduğunu İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne anlatarak doğruladı.

Erkin, “(Toplama kampında) liderimiz olan bir Uygur Türkü, sakalı olduğu için tutuklanmıştı” dedi.

Guli takma adıyla tanınan 23 yaşındaki Müslüman bir Uygur kadını da, the Guardian’a, başörtüsü takıp namaz kıldığı raporlarda yer aldığı için yerel makamlar tarafından nasıl sorguya çekildiğini anlattı. Kadın, suçu belli olmadığı halde, Çin polisi tarafından 8 gün boyunca cezaevinde alıkonuldu.

4- RESTORANLARDA ALKOL SERVİSİ YAPMAMAK

Yine eski bir tutuklu olan Erkin’in İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne anlattığına göre, ‘İslami restoran’ sahibi 3 kişi, kendi restoranlarında sigara ve alkol içilmesine izin vermedikleri için gözaltına alındı.

Nur takma adıyla bilinen bir başka Uygurlu (erkek) ise, komşusuna “Sigara içmemelisin çünkü sen Müslümansın” dediği için hapse atılan biriyle tanıştığını anlattı.

Nur, adamın yakalanmasına ve ardından tutuklanmasına sebep olan olayın bölge yetkililerine rapor edildiğini, ancak tutanağın kim tarafından hazırlandığının belli olmadığını söyledi.

The New York Times’ın bildirdiğine göre, Çin hükümeti köylülerden akrabalarını, arkadaşlarını ve komşularını soruşturmalarını istiyor ve köylülerin, hükümete onlar hakkında bilgilendirme yapması için baskılarda bulunuyor.

5- MEVLİT OKUTMAK

Sincan’ın güneyinde yaşayan Hoshur ismindeki Uygurlu bir adamın İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne anlattığına göre, annesi ve diğer yaşlı kadınlar beş yıl önce mevlüt okumasına katılmaktan gözaltına alınmış.

Hoshur, “Annem Mart 2018’de tutuklandı. Ailemden aldığım bilgiye göre, annem bir cezaevinde ve komşumuzda yapılan dini anma törenine (mevlit) katılmak ile suçlanmış” dedi. 2013’te gerçekleşen mevlit programının ölen komşuları için yapılmış olduğunu belirten Hoshur, “60 yaşlarındaki yaklaşık 20 kadın yetkililer tarafından tutuklandı” diye ekledi.

6- İSLAMİ ÖĞRETİLERİ DİJİTAL ORTAMDA PAYLAŞMAK

Alim takma adıyla bilinen eski bir mahkum, 60 yaşındaki bir adamın ve onun kızının İslami öğretileri diğer insanlarla paylaştıkları için nasıl hapse çarptırıldıklarını anlattı.

HRW’ye konuşan mahkum, 60 yaşındaki adamın kızına sesli tebliğ yolladığını, ardından kızının da o gönderiyi başka bir arkadaşına ilettiğini söyledi.

Alim, “60 yaşındaki adam 6 yıl, kızı da 3 yıllık hapis cezasına çarptırıldı” dedi.

7- BİLGİSAYARDA İSLAMLA İLGİLİ VEYA UYGUR DİLİNDE DOSYALAR BULUNDURMAK

Alim HRW’ye, ayrıca, “8 yıla mahkum edilmiş bir adam vardı. Anlattığına göre, Uygur dilinde e-kitapları olduğunu tespit eden polis bunları birer dini materyal olarak kabul etmiş.”

Ayrıca ‘The Associated Press’in bildirdiği bir habere göre Çin hükümeti, ülkede herkesin ateist Komünist Partiye sadık kalmasını sağlamak amacıyla İncilleri yakıyor ve kiliseleri kapatıyor.

8- ÇİN’DEN AYRILMAK

Medina takma adıyla bilinen 42 yaşındaki bir Uygur kadını HRW’ye, kocasının yurt dışına seyahat etmesi üzerine siyasal eğitim kampına gönderildiğini anlattı. Kadın kocasının hangi ülkeye gittiğini belirtmedi.

Mayıs ayında HRW’ye konuşan kadın, “Eşim yanlış bir şey yapmış olup da ceza alsaydı bunu anlayışla karşılardım, ancak o hiçbir şey yapmadı” dedi.

Medina, ayrıca, “Kocamın kuzeninin kardeşi de Malezya’ya turist olarak gittiği için gözaltına alındı. Sırf oraya gittiği için” diye ekledi.

Bazı Uygurlular da, seyahat için, resmi onay almak zorunda olduklarını söylediler.

Sincan bölgesinden ayrılabilmek için muhtarlığa gitmeleri gerektiğini belirten Omerjan takma isimli Uygurlu bir genç ise “Herhangi bir dini etkinliğe katılmayacağımıza dair çeşitli belgeleri imzalamak için muhtarlığa gitmemiz gerekti ve daha sonra ülkeden 10 günlüğüne çıkış izni aldık” dedi.

Çin hükümeti aynı zamanda, hacca giden Çinli Müslümanların boynuna GPS takip sistemi yerleştiriyor. Çin’deki İslam Derneği ise bu takip cihazlarının hac yolcularının güvenliği için gerekli olduğunu savunuyor.

9- DİĞER ÜLKELERDEKİ İNSANLARLA TANIŞ OLMAK

Yine Nur ismiyle tanınan mahkum bir adam HRW’ye “Avustralya’ya, Türkiye’ye ya da Çin’in dışındaki yerlere giden insanlarla arkadaş olan ve bu yüzden tutuklanan insanlarla tanıştım. (Onların) yurt dışında yakın akrabaları bile yok. Gözaltına alınmak için yurt dışında giden arkadaş ya da komşularının olması yeterli” dedi.

10- ÜLKE DIŞINDAKİ İNSANLARLA WHATSAPP YOLUYLA İLETİŞİM KURMAK

Geçen yıl Sincan’dan ayrılan Omerjan isimli genç, babasına Whatsapp yoluyla selam yolladığı için babasının sorgulandığını söyledi.

HRW’ye konuşan Omerjan, “Babamın telefonuna, o yanımdayken (farklı bir ülkedeyken), WhatsApp yüklemiştim. Daha sonra babam, (Sincan’a döndüğünde), WhatsApp’i oradayken kullanabilir mi diye denemek istedim. Bu yüzden ona bir mesaj yolladım. Babam mesajımı aldıktan sonra (yetkililer tarafından) götürülmüştü” dedi.

“Bir şey bile söylemedim, yalnızca selam gönderdim” diyen Omerjan, babasının bir günlüğüne götürüldüğünü ve ona Whatsapp hakkında her türlü sorunun sorulduğunu anlattı.

Sadece yabancı bir mesajlaşma servisi olan Whatsapp’i kullanmak bile (Çin hükümeti tarafından) suç olarak algılanmakta.

Eşinin yurt dışına çıkması üzerine gözaltına alındığını söyleyen Medina ise, yetkililerin “eşinin telefonunda Whatsapp bulunduğunu ve onun yabancı bir ülkedeki biriyle Whatsapp üzerinden konuşmakla suçladıklarını” söyledi. Çin’de en çok kullanılan mesajlaşma programı WeChat. Çinli yetkililer, bu uygulama üzerinden gönderilen özel mesajları izin almadan takip edebiliyorlar.

11- ÜLKEDEN GÖÇ ETME PLANLARI YAPMAK

Eşi ve üç çocuğu siyasal kamplara gönderilen bir kadın, yetkililerin, eşinin telefon mesajlarını kontrol ettiğini ve ülkeden ayrılma planları yapma ihtimaline karşı tutukladıklarını söyledi.

Enlik takma ismini kullanan kadın HRW’ye, “Polis geldi ve kocamın telefonunu inceledi. Daha sonra mesajlarda yabancı bir ülkeye göç etme olasılığının tartışılmış olduğunu gördüler” dedi.

Polislerin, neden başka bir ülkeye göç etme hakkında konuşuyorsunuz diye sorduğunu belirten kadın, “Eşim bir suçlu değil ama nasıl oluyor da sırf yabancı bir ülke hakkında konuştuğu için tutuklanıyor?” dedi.

12- HASSAS ÜLKELERDEN BİRİNİ ZİYARET ETMEK

Sincan bölgesindeki insanlarla dini bağı olan 26 ülke, Çin’in ‘hassas ülkeler’ listesinde yer alıyor. Listedeki bazı ülkelerin nüfusunun çoğunluğu Müslümanlardan oluşuyor, bazılarının da büyük bir Müslüman nüfusu var.

Listedeki ülkeler: Afganistan, Cezayir, Azerbaycan, Mısır, Endonezya, İran, Irak, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Libya, Malezya, Nijerya, Pakistan, Rusya, Suudi Arabistan, Somali, Güney Sudan, Suriye, Tacikistan, Tayland, Türkiye, Türkmenistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan ve Yemen.

 

13- TUTUKLULUK ESNASINDA İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNMAK

Ehmet ismiyle tanınan eski bir tutuklu, gözaltına alınırken kendisini öldürmeye çalıştığını ve bu yüzden fazladan 7 yıl hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.

HRW’ye konuşan Ehmet, “Kafamı duvara vurdum; güçsüz, çaresiz ve öfkeliydim. Bilincimi kaybetmiştim ve uyandığımda bir doktorun odasındaydım. Daha sonra beni hastaneye götürdüler” dedi.

“… başımın ciddi şekilde yaralandığını söylediler. Gardiyan bana şöyle dedi: ‘İntihar girişiminde bulunduğun için yedi yıl daha hapis cezasına çarptırıldın.’”

 

 

  • Kaynak: http://www.karar.com/gundem/nefes-alan-tutuklaniyor-7902?p=2
  • Etiketler: doğu Türkistan.ÇİN.uygur.İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) .Pekin.