Kazakistan, Kırgızıstan,Özbekistan’a Protesto

 23.05.2006

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılıp Orta Asya Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarını kazandıklarında, Doğu Türkistan halkı çok büyük sevinç yaşamıştı. Tarihte olduğu gibi 20. yüzyılın sonunda da, Doğu Türkistan’ın batısı artık bağımsız kardeş cumhuriyetlerle sınırlanmakta idi. Bu sevinç hiçbir çıkar ve menfaat göz önünde bulundurulmadan, kardeşin kardeşe olan samimiyetinden kaynaklanmaktaydı.
Ne var ki yıllar geçtikçe Orta Asya Türk Cumhuriyetleri Doğu Türkistan’lılara karşı çok farklı bir tutum izlemeye başladılar. Çin’den elde ettikleri çok küçük menfaatler karşılığında kardeşleri olan Doğu Türkistan’lıları bile bile ölüme gönderdiler. 

Çin’in başlattığı Şangay İşbirliği örgütüne üye olarak sözde terörizmle mücadele adı altında Doğu Türkistan’lılara uygulanan baskı ve zulüm politikasının bir parçası haline geldiler.
Günümüze kadar pek çok Doğu Türkistan’lı Türk Cumhuriyetlerinde tutuklanmış ve Çin’e iade edilmiştir. Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’dan Çin’e iade edilen onlarca Doğu Türkistan’lıda idam edilmiştir. Şu anda, Kanada pasaportu taşımasına rağmen Özbekistan yetkililerince tutuklanan ve Çin’e iade edilme tehlikesi bunan Hüseyin Can Celil gibi bir çok Doğu Türkistan’lı bu cumhuriyetlerde tutuklu bulunmaktadır. Bu Doğu Türkistan’lılara isnat edilen suçlar ise, “Kuran okumak, Dini öğretmek ve Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için mücadele etmektir”. 

Doğu Türkistan’ın Çin sömürgesinden kurtularak bağımsız bir devlet olması için meşru yollarla mücadele eden bu gençlere Çin’in isteği üzerine “Terörist” yaftası yapıştırmak ve tüm uluslar arası anlaşmalara rağmen Çin’e iade etmek hiçbir şekilde izah edilemez.
Doğu Türkistan, Çin ile Orta Asya cumhuriyetleri arasında kale görevi üstlenir. Çin istilacılarının Orta Asya’ya yayılmasını önleyebilir. Şu anda ise bu kale olmadığı için, Çin istilacıları Orta Asya’ya süratle yayılmaktadır. Çin’in çok küçük yardımlarına kanan kardeşlerimiz bu tehlikenin, gelecekte kendileri içinde de büyük bir tehdit olacağının farkına varamamaktadırlar. Bu nedenledir ki, bugün bu cumhuriyetlerde Doğu Türkistan’lılar tutuklanmakta, kardeş mahkemesinde suçlu olarak yargılanmaktadır. Bu günkü yaşananlar dedelerimiz, babalarımız zamanında yaşanmamıştır. Kardeşlerimiz, kardeşlerin yardımlaşma geleneğini, tarihi unutmuş gibiler. Öncelikle bizler, bir ağacın dallarıyız, Türk dedenin çocuklarıyız. Bizler hiçbir zaman birbirimize düşman olmamışız ve olmayacağız. Geçmiş tarihlerde başımıza gelen felaketlerde hep birbirimize sığınak olmuşuz, yardımlaşmışız, derdimiz de, sevincimizde de birlikte olmuşuz. Çarlık Rusya sonrasında Bolşevik işgali nedeniyle sürgün olan Kırgızlar, Kazaklar, Özbekler, Türkmenler, Doğu Türkistan’a sığınmış, Doğu Türkistan halkı ise onları iade etmeyi bile düşünmemiştir. Aksine onları
bağrına basmış her şeyini paylaşmıştır. Bu kardeşlerimiz, Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesinde Uygur kardeşleri ile omuz omuza çarpışmış, kan vermiş, can vermiş, vatanı birlikte savunmuşlardır. Bütün Türk halkları göz önünde tutularak vatanımızın adını “Doğu Türkistan” olarak konmuştur. Bugün de halkımız vatanın adına “Uyguristan” demeyi, Çin’in bölme oyununun bir parçası olarak görmektedir. Türk topluluk ve kardeşliğini parçalayarak meydana getirilen bu sözde “milletler” sadece iki komünist gücün oyunudur. Şu anda Doğu Türkitan’da Uygur, Kazak, Kırgız, Özbek hangi boydan olursa olsun tüm Türkler Çin’lilerin demir ayakları altında ezilmektedir.
Bizim bağımsız olmamızın Orta Asya’daki kardeşlerimize faydası var, zararı yoktur. Ne yazık ki hürriyetin değerini bilmeden, düşmanı dost, kardeşlerini düşman görmekteler. Fakat sergilenen politika, bize nasip olmayan ama onların değerini bilemediği hürriyetlerinin ömrünü kısaltmaktan başka bir şey değildir. Biz Doğu Türkistan’lılar böyle bir şeyi asla ve asla istemeyiz ve kabul etmeyiz. Çünkü kardeş cumhuriyetlerin mutluluğu bizim mutluluğumuzdur. Samimi ve içten uyarılarımızı akıllarında tutmalarını, kimin dost, kimin
düşman olduğunu ayırt etmelerini ümit etmekteyiz.
Kardeş Türk Cumhuriyetlerini Doğu Türkistan’lı kardeşlerini düşman gibi görmekten, haksız yere tutuklayıp yargılamaktan ve Çin’e iade etmekten vazgeçmeye çağırıyoruz.