İstanbul’da ‘Ben de Uygur’um, Ben de Doğu Türkistanlıyım’ mitingi yapıldı.

23.02.2019
3389 defa okundu

Bugün İstanbul Beyazıt Meydanı tarihi günlerinden birini yaşadı. Binlerce Türkistanlı ve Türkiyeli müslüman, Doğu Türkistan’da Çin işgal yönetimi tarafından sürdürülmekte olan zulümleri protesto etti. Doğu Türkistan buluşmasına Doğu Türkistan dernek ve vakıflarının yanı sıra Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Necati Ceylan, Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı İlyas Saka, Türkistander Başkanı Burhan Kavuncu Doğu Türkistan Milli Meclis başkanı sayın Seyit Tümtürk ve bir çok siyasetçi, STK temsilcisi destek verdi.

Saat 12’de Beyazıt Meydanı’nda toplanan kalabalık tekbir ve sloganlarla, Doğu Türkistan’ın yalnız olmadığını ilan ediyordu. Program da Doğu Türkistan Milli Meclis başkanı yaptığı konuşmasın da Türkiye Cumhuriyetine şükran ve saygılarını sunarak,Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı işkencelere dünya sessiz,dünya sağır iken Türkiye Cumhuriyeti devleti de içeride ve dışarıda yedi düvelle mücadele ederken,uluslararası ilişkiler gereği Çin le Doğu Türkistan daki zulmü kapalı kapılar ardında diplomatik nezaket çerçevesinde Çin’i ikna etmek ve Çin’i Doğu Türkistan daki bu soykırımdan vazgeçirmek için iki yıldır çok çaba sarf etti.

Çin yönetimi ne Allah tanıyor,ne kanun tanıyor,ne vicdan tanıyor,ne adalet tanıyor,ne hukuk tanıyor.Çin21.yüz yılda insanlığın gözüne bakarak 35 milyon Müslüman Türk’ü top yekun imha ile karşı karşıya bıraktı. Aylardır bütün teşkilatlarımız İstanbul’da Ankara’da Konya’da..olsun Anadolu’nun 81 vilayetinde 80 milyon Türk milletine Doğu Türkistan’ı anlattık.Türk milleti hassasiyet gösterdi ve Türk milleti sahip çıktı.Cenabi ALLAH bu milleti aziz kılsın.

Türkiye Cumhuriyeti Dış işleri bakanlığımız 09.02.2018 tarihinde Çin’in bir milyon dan fazla Uygur Türkünün kamplarda işkence gördüğünü insan hakları hukukunun ihlal edildiğini ve derhal kampların kapatılmasını ve soydaşlarımızın serbest bırakılması gerektiğini ilan etti.Devletimiz sabrının sonun da nezaketten diplomatik kurallardan anlamadığını görerek Çin’e anlayacağı dilden bir demokratik tokat attı.Çin’in Ankara büyükelçiliği yine küstahça ve saygısızca daha Abdurrehim Heyit’i öldürmedik diyerek üç dakikalık bir video yayınlayarak Türkiye’nin Çin içişlerine karışmakla Çin’e itham ve itiraflarla bulunmakla suçladı.

Türkiye Cumhuriyetinin beş bin yıllık devlet geleneğine sahip devlet diplomatik nezaket kurallarını sonuna kadar işletti eğer Çin’in yüreği yetiyorsa bağımsız gözlemcilerin Doğu Türkistan’a gitmesine izin versin.21.02.2019 tarihinde Çin’in Türkiye’deki resmi temsilcisi Doğu Perinçek şunu savundu’’Kamplarda bir milyon Uygur Türkün hesabını sorarak kamplarda işkence var diyerek Çin’e karşı hakarette bulundu derhal özür dilesin’’

Bu Perinçek kimim adamı,kimin uşağı,şimdi Çin’e gitti yetkililerle görüşüyor.’’Ey Perinçek işte meydandaki kardeşlerimizin akrabalar cezaevlerinde,kamplarda öldürülen işkence gören akrabaları var bunların hesabını sor,bunların var veya yok olduğunu sor,ölü veya diri olduğunu sor.Döndüğünde bunun hesabını senden soracağız,senin ihanetin inşallah Türkiye’de kabul görmez.Diyerek sözlerin son verdi.

Ä°stanbulâda âBen de Uygurâum, Ben de DoÄu TÃ¼rkistanlÄ±yÄ±mâ EylemiÂ