Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabiye Kadir Hanım
18Tem
Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabiye Kadir Hanım
- 5.12.2006
- 1834 defa okundu
RABİYE KADİR HANIM DÜNYA UYGUR KURULTAYI’NIN YENİ BAŞKANI…
Milletimizin ümitle Dünya kamuoyunun merakla beklediği, Çinli işgalcilerin endişe ve korkuyla takip ettiği Doğu Türkistan bağımsızlık hareketinin en üst organı olan Dünya Uygur Kongresinin (DUK) 2. olağan Kurultayı Almanya’nın Münih şehrinde 23.11.2006 -27.11.2006 tarihleri arasında gerçekleşti.
DUK Reisi Erkin Alptekin beyin teklifi ve Doğu Türkistan halkının manevi annesi Rabiye Kadir hanımın kabulü ve 60 delegenin tamamının oybirliği ile DUK yeni liderini ve Yönetim kurulunu oluşturdu. Rabiye Kadir Hanım DUK’un yeni lideri seçildi. Uygur halkı diasporadaki 50 yıllık muhaceret ve mücadele hayatında demokrasiyi nedenli benimsediğini şeçimde ki demokrat ve hoşgörülü tavırları ile ortaya koydu.
Bu tavır, teşkilatlarımızın ve delegelerin Dünyada Doğu Türkistan bağımsızlık hareketinin hangi yolla yürütüleceği mesajını net olarak vermiştir. Teşkilatlarımızın çoğunluğunu DUK çatısı altında birleştiren ve Uygur halkına Demokrasiyi tavsiye ederek, bir büyük teşkilatı oluşturup, Rabiye Kadir hanıma bu fırsatı veren Erkin Alptekin Beye Doğu Türkistan halkı minnettardır. Rabiye Kadir hanım ve Erkin Alptekin ile Kurultay delegelerinin feraset, birlik ve beraberlikleri davayı bölmek isteyen emperyalist Çin’in oyununu bozmuş ve tüm planlarını altüst etmiştir. Rabiye Hanım DUK’a başkan olması halinde tutuklu bulunan çocuklarının ağır hapis cezalarına çarptırılacağı tehdidine rağmen aday oldu ve seçildi. Çin devletinin Rabiye Kadir Hanıma yaptığı baskı ve şantajları boşa çıkmıştır.
Seçimden bir gün sonra Çin devleti Rabiye hanımın oğlunu hiçbir suçu olmamasına rağmen 7 Yıllık hapis cezasına çaptırdı. Bu acı haberi ilk duyduğunda verdiği cevap çok onurluydu. ”Ben oğlumu Allah’a emanet ediyorum. Doğu Türkistan’da zindanlarda çile çeken kardeşlerimizin benim evladımdan hiçbir farkı yoktur. Aynı kaderi paylaşıyorlar. Ve aynı çileyi çekecekler. Bu vatanın bağımsızlığı için birileri bedel ödemek zorunda. Bizler bu bedeli ödeyeceğiz, hiçbir güç hiçbir tehdit bizi bu davadan alıkoyamaz” diyordu. Rabiye hanımdaki bu onurlu duruş, bağımsızlık mücadelemizde bizlere peşinden hiçbir endişe ve tereddüde düşmeden gidebileceğimiz bir lider portresi çiziyordu.
Rabiye Kadir hanımın Doğu Türkistan’da esaret altındaki halkımıza yaptığı hizmet ve fedakarlıklar ortadadır. O bu uğurda siyasi kariyerinden, servetinden hatta geride kalan çocukları ve akrabalarını bile düşünmeden bütün kazanımlarından vazgeçmiştir. Halkının özgürlüğü vatanın bağımsızlığı uğruna haksız yere yıllarca hapislerde yatmıştır. 17 Mart 2005 de cezaevinden çıkmıştır. 20 aylık hür Dünya’daki hayatında, 2005 Norveç’te Rafto mükafatı almış, haziran 2006 da teşkilatının başına geçmiştir. Son olarak 2006 Nobel barış ödülüne aday gösterilmiştir. 25/10/2006 tarihinde Almanya’nın Münih şehrinde DUK ikinci olağan genel kurulunda oy birliği ile DUK’un başkanı olmuştur. Geçmişte Doğu Türkistan’da ticarette Doğu Türkistan’ın en zengin kadını unvanını alan ve aynı zamanda Çin Halk Cumhuriyeti parlamentosunda milletvekili olan Rabiye Kadir, 20 ay gibi kısa bir sürede milli mücadelede de nedenli başarılı olabileceğini ispat etmiş ve Doğu Türkistan bağımsızlık hareketinin önderi olmuştur. Bundan sonra işgalci Çin’lilerin Doğu Türkistan’da işi son derece zordur. Halktan biri olan, halkı tarafından çok sevilen, halkının milli, manevi ve siyasi görüşlerinden zerre kadar taviz vermeyen, halkının ve teşkilatlarının tamamının desteğini almış siyasi bir iradenin Çin işgaline karşı yapacağı elbette çok şey vardır. Tarihe baktığımızda ilimde, sanatta, kültür ve medeniyette dünyaya örnek olmuş bir millet, bugün adeta ortaçağ karanlığına terk edilmiş durumdadır.
Bunun müsebbibi işgalci Çin yönetimidir. Çin Doğu Türkistan’ı Astekler ve Mayalar gibi tarihten silmeyi kastetmiştir. Çin Doğu Türkistan’da işgalcidir, haksızdır. Çin Doğu Türkistan’da eve giren hırsız konumundadır. Bu psikoloji ile evdeki bebekten dahi korkmaktadır. Şunu hiç bir zaman unutmayalım ki; hırsız evi yağmalasa da asla evi sahiplenemez. O vatan bizimdir.
Bizler 1933’te Kaşgar’da 1944’te Gulca’da kurulan bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetlerinden aldığımız ruhla, Barın ve Gulca ayaklanmaların onuruyla, Sabit Damollaların, Hoca Niyazların, Ali Han Törelerin, Zeydin Yusufların, Şir Ali’lerin ve isimsiz şehitlerimizin ruhlarını şad edeceğiz. Bir gün Doğu Türkistan semalarına ayyıldızlı şanlı Gökbayrak’ımızı mutlaka dikeceğiz. Çünkü milletimiz Uygur, dinimiz İslam vatanımız Sinkiang değil Doğu Türkistan.
Seyit TÜMTÜRK
Dünya Uygur Kurultayı
Başkan Yardımcısı
- Kaynak: Gökbayrak
- Etiketler: Rabiye Kadir,Norveç’te Rafto ,UAA (Uyghur American Association),Gulca,Doğu Türkistan,Sabit Damollaların, Hoca Niyazların, Ali Han Törelerin, Zeydin Yusufların, Şir Ali’, Çin Doğu Türkistan,,Sinkiang,