Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin sorunları ve çözüm yolları
Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin sorunları ve çözüm yolları
- 18.02.2019
- 1436 defa okundu
Aslında bu meselelerle tek tek uğraşmaya hiç gerek yok. Tek kalemde çözülebilecek bu dertlerin çaresi: Hızlı ve kolay vatandaşlık! Türkiye’de 40-50 bin civarında Doğu Türkistanlı yaşıyor. Bunların en az yarısı vatandaşlık hakkına sahip olamadığı için nereye gitse mağdur oluyor. Resmiyette Çin vatandaşı görünenlerin eli kolu Çin’e mahkûm durumda! Okula da gitse, hastaneye de gitse, sosyal yardım için başvursa da, karşısına ikâmet ve pasaport sorunu çıkıyor. Bu ne demek? ‘Çin konsolosluğuna, büyükelçiliğine müracaat et, evrak getir’ demek! Bu kişiler zaten Çin’deki zulümden kaçmış, biz onu tutup tekrar Çin’in eline muhtaç bırakıyoruz. Bu durumda bulunan 15-20 bin civarındaki kardeşimize “istisnaî vatandaşlık” dediğimiz bir defaya mahsus olmak üzere bu hakkın sağlanması bütün dertleri ortadan kaldıracaktır.
1- İkâmet açmazı
İkamet süresi dolmuş, müracaatını yapmış ama hâlen daha ikâmet alamamış pek çok kişi var. Bu insanların sosyal hayata intibakı büyük bir mesele. Bu insanlar her an tedirginlik içinde bir hayat sürüyor. Nitekim ikâmetleri yenilenememiş kimselerin polis kontrol noktalarında yakalanmaları hâlinde, Göç İdaresi’ne bağlı toplama merkezlerine gönderilmesi gibi bir açmaz söz konusu. Hatta bazı örneklerde deport edilmek üzere doğrudan havaalanına sevk edilme durumuna şâhit olunuyor. Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin bir suçlu, bir kaçak gibi tedirgin yaşamaları psikolojik olarak ciddi travmalara yol açmanın yanı sıra sosyal açıdan birçok temel hak ve özgürlükten mahrum yaşamalarına neden oluyor.
Çâre
Göç İdaresi’nce Doğu Türkistanlılara da Suriyeli mülteciler gibi özel muamele yapılmalı.
2-Vatandaşlık süresi meselesi
Doğu Türkistanlılar içerisinde Türkiye’de 5 sene ikamet ederek vatandaş olmayı hak ettiği halde müracaatlarına cevap alamayan insanlar var. Kimisi 7 senedir bekliyor, kimisi daha fazla… Bir Türk vatandaşı ile evli olduğu hâlde vatandaşlık alamayanlar bile söz konusu. Bu da sayının hayli kabarıklaşmasına yol açıyor.
Çâre
Vatandaş olmayı bekleyen Doğu Türkistanlıların sorunlarının kendilerinden kaynaklanmadığı; Çin konsolosluğu/büyükelçiliği kaynaklı olduğunu dikkate alarak pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor.
Talebeler 5-6 yıl veya daha fazla öğrenci ikametiyle Türkiye’de yaşadıkları hâlde bu ikametleri vatandaşlık için geçerli sayılmıyor. Unutulmamalıdır ki, Çin harici ülkelerin vatandaşı olan öğrenciler mezun olunca ülkelerine rahat bir şekilde dönebilirken, Doğu Türkistanlı öğrenciler ne geri dönebiliyor, ne de burada barınabiliyor. Buna da çare üretilmeli.
3-Eğitim mahrumiyeti
Doğu Türkistanlı çocukların eğitim almalarının önünde büyük engeller var. Kimlik numarası olmadığı için birçoğu resmi okullara kayıt yaptıramıyor. Bu yüzden aileler, eğitim ihtiyacını merdiven altı tabir edilebilecek yerlerden gidermeye çalışınca arzu edilmeyen neticeler ortaya çıkabiliyor. FETÖ örneğini yaşamış bir ülke olarak bu tür mecraların ne tür tehlikeleri içerdiği göz ardı edilmemelidir.
Çâre
Çocukların eğitim ihtiyacı devlet tarafından çözüme kavuşturularak merdiven altı oluşumların eline düşmesinin önü kapatılmalıdır. Bunun için çocukların da aileleri gibi resmiyetten kaynaklanan sıkıntıları giderilmeli.
4-Sağlık dertleri
Resmi evrak gerektirdiği için Çin konsolosluğu veya büyükelçiliğine başvurmayı gerekli kılan sıkıntılardan biri de tedavi meselesi. İkameti yenilenmeyen ve/veya pasaportunu uzatamayan Doğu Türkistanlı bir kişi hastalandığı vakit herhangi bir sosyal şemsiye altında bulunmadığı için “ücretli hasta” kapsamında tedavi hizmeti almak zorunda kalıyor. Bu da çoğu zaman altından kalkılması imkânsız faturalara neden oluyor. Dayanışma ruhuyla bu sorunun üstesinden gelinmeye çalışılsa da zaten kısıtlı olan imkânlar pek çok kez yetersiz kalıyor.
Çâre
Türkiye’de ikâmete mecbur kalan Doğu Türkistanlılara da Suriyelilere benzer bir imkân sunulmalıdır.
5-Maîşet derdi
Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz kendi topraklarında müreffeh sayılabilecek durumdalar. Zira bugün Çin’in elindeki petrol, doğal gaz, altın, uranyum ve kömür gibi pek çok zenginliğinin asıl kaynağı Doğu Türkistan’dır. Fakat dayanılmaz hâle gelen zulüm nedeniyle Türkiye’ye hicret eden insanlar oradaki değerli mülklerini ya yok pahasına satıyorlar, ya da tamamen terk edip mülteci olarak yollara düşüyorlar. Elindekini satıp savıp buraya ciddi paralarla gelenlerin resmiyet sorunu yaşaması, işyeri açıp para kazanmalarına pek fazla imkân sağlamıyor. Orada zengin olduğu halde resmi belgelerden mahrum olması nedeniyle burada birikimini tüketenler de muhtaç duruma düşüyor. Birçok Doğu Türkistanlı iş adamı maalesef bu gerçeği görüp Avrupa’ya yatırım yapmak zorunda kalıyor. Her şeye rağmen Avrupa’ya gitmeme konusunda direnenler ise çaresiz bir durumda çözüm bekliyor. Bu kişilerin her hangi bir işe girip çalışmaları da hukuken mümkün değil. Resmi belge sağlanamaması sigortalı çalışamaya da imkân vermiyor. Her türlü sömürüye açık bir hâlde ayakta kalma, çoluk-çocuğunu geçindirme mücadelesiyle acı içinde kıvranıyor.
Çâre
Doğu Türkistanlı iş adamına burada yatırım yapma, iş kurma imkânı sağlayacak hukukî düzenlemeler yapılmalıdır.
Bir işe girip çalışmak isteyenlerin sigorta kapsamına alınmasının önündeki engeller giderilmelidir.
Çalışamayacak durumda olan kimselerin valilik ve kaymakamlıkların verdiği sosyal yardım kapsamından yararlanabilmeleri sağlanmalıdır.
- Kaynak: http://www.gercekhayat.com.tr/genel/dogu-turkistanli-kardeslerimizin-sorunlari-ve-cozum-yollari/
- Etiketler: Doğu Türkistan’Çin,Uygur,