Çin Sirki Kayseri’de Protesto Edildi.

Doğu Türkistan’da yaşanan olaylar sonrasında ve özellikle Uygurların yoğun olarak yaşadığı Kayseri’de Çin sirkinin sahne alacak olması, Kadir Has Kongre ve Spor Merkezininde bulunduğu Doğu Türkistanlıların yaşadığı Hoca Ahmet Yesevi Mahallesinde ki Uygurlar tarafından protesto edildi.

 

Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Merkezi tarafından organize edilen protestoya Türkistan mahallesi olarak da geçen Hoca Ahmet Yesevi Mahallesinden çok sayı da Uygur katıldı.

 

Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk’ün basın açıklması yaptığı protestoda Tümtürk son yıllarda Doğu Türkistan’da yaşanan katliamlara dikkat çekerken “Bu tip organizasyonların Çinlilerin aldatmacası ve göz boyaması” olduğunu vurguladığı.

 

Çin sirkini ve Çin’i protesto eden grup bir süre slogan attıktan daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

 

---

 

 

Değerli Basın Mensupları ve Aziz Türk Milleti

 

   Bilindiği üzere Doğu Türkistan toprakları bu gün Komünist Çin devletince işgal edilmiş ve yağmalanmaktadır. 1933 ve 1944 yıllarında bağımsız devletleri olan Müslüman Uygur Türkleri şuan insanlığın ve tarihin hafızalarından silinmeme mücadelesi vermektedir. 1949 yılında Mao önderliğinde ki Çin ordusunca işgal edilen Doğu Türkistan toprakları ve hürriyetleri elinden alınan Uygurlar 63 yıldır acımasız bir zulüm ve asimilasyona karşı ayakta durmanın onurlu bir geleceğe ulaşabilmenin haklı mücadelesini vermektedir ve vermeye de devam edecektir.

 

   2009 yılında başkent Urumçi’de meydana gelen olaylar hala tazeliğini ve acısını korumaktadır. 5 Temmuz günü Urumçi sokaklarını kana bulayan Çin devleti demokratik hak ve mücadeleyi yine bildiği şekilde bastırma yolunu seçmiş böylece Doğu Türkistan’ı ve Uygur Türklerini yok etmek üzere uygulaya geldiği planlarını bir kez daha başarı ile sahneye koymuştur. 5 Temmuz Urumçi Olayları Çin devleti için Doğu Türkistan’da insan avına dönüşmüş ve böylece Urumçi’de evler tek, tek aranmak suretiyle çoğu gençlerden oluşan Uygur erkekleri tutuklanarak cezaevlerine kapatılmıştır. Bu gün bu insanların çoğundan haber alınamazken, Çin devleti Urumçi Olaylarının faili ve müsebbibi olarak yine Uygur Türklerini idam sehpasına göndermekten geri kalmamıştır. Yarım asırdan fazla bir zamandır işgal altında olan anavatanımız Doğu Türkistan’da Urumçi olaylarının etkisi hala devam etmektedir. Pekin yönetimi Uygur Türklerine nefes aldırmamak için elindeki tüm imkânları adeta seferber etmekte, geçmişte nasıl bir asimile politikası izliyor ise bu gün de aynı politikayı devam ettirmektedir.

 

    Öyle ki bu yılın Şubat ve Mart ayların da Doğu Türkistan’ın çeşitli bölgelerinde Çin güvenlik kuvvetleri tarafından düzenlenen operasyonlarla onlarca Uygur Türk’ü şehit edilmiş yine onlarca vatandaşımız tutuklanmıştır. Bu haksız zulüm sadece bunlarla sınırlı da değildir. Bu gün Doğu Türkistan topraklarından yüz binlerce genç kızımız ve çocuklarımız Çin’in iç kesimlerine götürülmekte köle gibi çalıştırılmakta, dini ve milli hassasiyetlerimize aykırı ortamlara sürüklenmesine ön ayak olunmaktadır. Evlatlarımızın dini ve milli duyguları uyuşturularak Çin devletine sadık bireyler olarak yetiştirilmektedir. Bu gayri ahlaki ve vicdani durum her geçen gün artarak devam etmekte böylece Doğu Türkistan halkı sosyal olarak çöküşe sürüklenirken bir milletin geleceği dinamitlenmektedir.
  

    Bizler sanata, kültüre ve kültürel ilişkilere asla karşı değiliz. Ancak Çin devleti Doğu Türkistan’da kardeşlerimizi katlederken bu tip organizasyonlarla Türk ve dünya kamuoyunun gözünü boyamaktadır. Bu gün ise Çin devleti bir adım daha ileri giderek yaptıklarını unutmuşcasına Türkiye ve Türk halkına şirin gözükmek için her türlü etkinliği yapmaktadır. Bu kapsamda 2012 yılı Çin Kültür yılı ilan edilmiştir. 2012 Çin Kültür yılı  planlanan 74 etkinlikle kutlanacaktır. Unutulmalıdır ki Çin devleti bir şiddet ve korku ülkesidir. Müslüman mahallesinde salyangoz satmak tabirini uygulamak ve döktükleri kanı akrobatik gösterilerle cambazlık yaparak silmek için, Çin devleti sirk şarlatanlarını ülkemize göndermiştir. Bu da yetmezmişcesine Doğu Türkistanlıların yoğun olarak yaşadığı Kayseri ilini hedef almış 50 yıldan beri yaşadığımız ve davamızı sürdüğümüz mahallemize kadar gelmeye cüret etmiştir. Biz Doğu Türkistanlılar ve vatan için vatandan ayrılanlar Çinlilerin niyetlerini çok iyi bilmekteyiz. Bu gün burada bulunan Çin Sirkinin cambazlarının tek ve nihai hedefi Kayseri’de ki Uygurları ve Doğu Türkistan davasına gönül verenleri pasivize etmek bizlerin hareket ve etki alanları daraltmak, gönlümüz de uhdemiz ve sevdamız olan bağımsız Doğu Türkistan ateşini söndürmeye çalışmaktır.
  

   Pekin ve Pekin’in yandaşları şunu iyi bilmelidir ki, Müslüman Türk esir olmaz ve esarette yaşamaz. Tarihin tozlu sayfalarında ve Çin Seddinin her bir taşında Çin’i titretişimiz ve Çin’e korku salışımızın izleri vardır. Bağımsız Doğu Türkistan için beklenen günler ve çekilen her çile bizim için kutsaldır ve şereflidir. Komünist Çin elbet döktüğü kanda boğulacakdır. Mazlum milletimizin ahı yerde kalmayacaktır. ALLAH’ın biz Müslüman Uygur Türklerine bahşedeceği güzel günler de yakındır. Bu inançla çıktığımız ve yürüdüğümüz yoldan asla dönmedik ve asla da dönmeyeceğiz. Ne bu sirk şarlatanları nede bunları davet edenler bunları asla unutmasınlar.

 

Doğu Türkistan

Kültür ve Dayanışma Derneği

Genel Merkezi