• 27.04.2018
  • 2321 defa okundu

1949 yılında komünist Çinlilerce işgal edilen ata yurdumuzun feryadını haykırmak için meydanlardayız. Yarım asrı geçen ve bitmek bilmez bir zulme duçar olan mazlum Müslüman Uygur Türk’ü kardeşimiz, ne hazindir ki yine cellâdın kılıcı altında can çekişmektedir. Geçmişi talan edilmiş, geleceği elinden çalınmış olan Uygurların görünen o ki şu dünyada ki, yegane sahibi yüceler yücesi ALLAH’u tealadır. Ebrehe’nin azgın ordusuna gönderilen ebabil kuşlarını beklercesine, soyu bir, dini bir kardeşlerinden İmdat beklemektedir. Ancak birkaç cılız sesin dışında bir yardım görmeyen Uygurlar şimdi canlarından geçmiş bir halde ecellerinin biran önce gelip tecelli etmesini beklemektedirler.

Nerede ise son on yıldır çeşitli şekillerde ve sistematik olarak yok edilmeye çalışılan Müslüman Uygur Türkleri artık içinden çıkılmaz ve onulmaz yaralar açan bir cenderenin içindedir. Özellikle son yıllarda Müslüman kimlikleri üzerinden adeta potansiyel terörist muamelesi gören halkımızın önce namaz, sonra oruç ibadeti elinden alınmıştır. Şimdi ise İslam’a karşı komple bir savaş açan Komünist Çin yönetimi İslam dini ile ilgili temel ibadetlerde dahil çağrışımlara dahi karşı çıkmaktadır. İslam dünyasında nerede ise yaygın olarak kullanılan isimler başta olmak üzere, tesbihten, seccadeye kadar ne varsa yasaklamıştır. Yasaklı isimlerin değiştirilmesi için genelgeler çıkarılmış, yasaklı materyallerin teslim edilmesi hususunda katı kurallarla, cezai müeyyideler tesis edilmiş vaziyettir. Bu yasak ve kurallara uymayanlar en ağır şekilde cezalandırılmaktadır.

Bu gün Doğu Türkistan topraklarında yaşanan zulmü sadece İslam penceresinden göremeyiz. Bu aynı zamanda bir etnik temizlik temeli gütmektedir. Türk’ün hüküm sürdüğü topraklardan Türk adının silinmesi için uğraş verilmektedir. Anaokulundan başlayarak Çince eğitim verilmesinden, Çinliler ile evlenmelerin teşvik edilmesine kadar Türk’ün töresine, örfüne, adetine ters olan ne varsa uygulamadadır. Buna en açık örnek 6 ay önce hayata geçirdiği bir proje kardeş aile projesi ile Türk ve Müslüman Uygur halkının iffet ve namuslarını ayaklar altına almaktadırlar. 5 Temmuz 2009 Urumçi olayları göstermiştir ki, Müslüman Uygur Türk’ü ile Çinliler bir arada yaşayamaz. Maksat yeni Urumçi katliamları için yasal ve meşru bir zemin oluşturmaktır. Çünkü dünyada esen küresel terör dalgasını keyfince kullanmak ve verdiği desteğin kaymağını yeme sırası Komünist Çin yönetimine gelmiştir.

Bu gün öz yurdunda garip, öz vatanında parya olan Müslüman Uygur Türkleri için geleceğe bakmak şöyle dursun. Bir dakika sonra ne oluruz kaygısıyla yaşam savaşı verilmektedir. Komünist ve zalim Çin yönetiminin 69 yıldır, sömürmesi ile bitiremediği yeraltı ve yer üstü zenginlikleri yetmezmiş gibi mazlum halkımızın alnının teri ile kazandığı paraya bile göz dikilmektedir. Bu gün Nazi kamplarını aratmayan sözde yeniden eğitim kamplarına alınan insanımızın malı ve mülkü de kendisi birlikte derdest edilmiş vaziyettir. Doğu Türkistan’dan aldığımız az olan malumatlara baktığımızda tarım ve ticaret ile elde ettiği üç kuruş para da Çinlilerce el konulmuş ve bu el konulma yetmezmiş gibi kazandıkları paranın kaynağı araştırılmaktadır.

Hiç bir insani ve vicdani şartın bulunmadığı bu kamplarda tutulan insanlarımıza Komünist Çin’e itaat edilmesi yönünde telkinlerde ve işkencelerde bulunulmaktadır. Nazi kamplarını aratmayan bu kampların dışında da Müslüman Uygur Türklerinin Komünist yönetimi ve ideolojiyi benimsemeleri hususunda sabah 7 de başlayarak gece yarılarına kadar mecburi eğitim verilmektedir.

Bu gün Doğu Türkistan topraklarında cereyan eden hadiselere ancak yüzeysel bir temasta bulunduk. Ancak dikkatle bakan gözlerin bu anlatılanların milyon katı zulmü göreceğine şüphemiz yok. Açıklamamızın başında da beyan ettiğimiz gibi bu gün Doğu Türkistan’ın feryadını bir kez daha dillendirmek için buradayız Zalim ve korkak Çin’e karşı haykırıyoruz. Yılmadan, bıkmadan, yorulmadan ve en önemlisi korkmadan işte buradayız diyoruz. Belki uzakta kalan ata yurdumuzda zulmün bin bir türlüsü ile bizi yok etmeye çalışabilirsin. Ama biliyoruz ki sende bu zulümle biteceksin. Bu gün belki bitti. Biz yarınlara talibiz. Urumçi’nin, Kaşgar’ın, Hoten’,in, Gulca’nın ahının Pekin’den çıkması pek yakındır. Saygılarımla. 27.04.2018

 

Doğu Türkistan

Kültür ve Dayanışma Derneği

Yönetim Kurulu

 

 

  • Kaynak: Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği
  • Etiketler: Çin,Doğu Türkistan,uYGUR