• 4.07.2017
  • 2641 defa okundu

Türklüğün ve İslamiyet’in beşiği sayılan
aziz yurdumuz Doğu Türkistan’da acının, zulmün ve şiddetin ayyuka çıktığı 5
Temmuz 2009 Urumçi katliamının sekizinci yılında kalabalık ve amaçsız yığınlara
inat. Demokrasi havarilerinin boş vermişliğine ve umarsızlığına inat kısık
seslerimizle, inançla ve iman dolu yüreklerimizle burada Çin büyükelçiliği
önündeyiz. Buradayız! Çünkü milyonlarca masum ve mazlum soydaşımızın katiline
karşınızda hiç kimse veya hiçbir güç yok sanmayın yüce ALLAH’ın inanmış kulları
olarak biz var demek için buradayız.

Bundan
sekiz y
ıl önce Doğu
Türkistan’ın başkenti Urumçi’de patlak veren hadiseler de binlerce soydaşımız
Çin’in askeri gücü ve paramiliter kuvvetlerince şehit edilmiş aylarca süren
operasyonlar sonrasında ise on binlerce insanımız sözde mahkemelerle idam
sehpalarında can vermiş veya ömür boyu hapse mahkûm edilmiştir. Şimdi tarihin
tozlu sahifelerinde unutulmaya veya unutturulmaya çalışan “Urumçi katliamı”nın
yıl dönümünde dünyanın gözü önünde cereyan eden bu katliam ve vahşeti
unutturmayacağımızı ifade ediyoruz. 5 Temmuz 2009 yılında Urumçi sokaklarında
akan masum Uygur kanı hale tazedir ve akmaya devam etmektedir. Komünist Çin
yönetimi Uygur halkının etnik kimliğine ve inancına olan saldırısının şiddetini
her geçen gün arttırarak devam etmekte ve kendi halinde gelecek kaygısı ile
hayata tutunmaya çalışan halkımızı tahrik etmektedir. Doğu Türkistan bölgesini
sürekli olarak baskı altında tutan bu baskıcı zihniyetin tek bir amacı vardır.
O da Doğu Türkistan’dan yeni bir Afganistan veya Suriye çıkarmak böylece Uygur
halkını ve kimliğini kolayca yok etmektir. 2009 yılından bu güne kadar
uygulanan ve halen uygulanmakta olan bu baskıcı politikanın bizlerce başkaca
bir izahı yoktur.

                Son yıllarda başlayan Ramazan orucu yasağını
iyice arttıran Çin yönetimi yeni kurallar getirerek halkımızın inanç ve kimliği
üzerinden halkımızı tahrik etmektedir. Bu gün Doğu Türkistan’da camiler tutsak,
din adamları komünist ideolojinin esiri olmuştur. Halkımızın milli kimliği
Komünist Çin yönetiminin kirli ve kan kokan ayakları altında ezilmektedir.
Müslüman Uygur Türklerine ait düğünler ve cenaze merasimleri dahi komünist
parti ideolojisine göre düzenlenmekte Müslüman Türk çocuğuna İslam ve Türk’e
ait isimler konulamamaktadır. Doğu Türkistan’ı yeni bir imha çemberinin içine
alan Çin yönetimi dünya da esen İslamafobi’den ve radikal İslam kisvesi altında
İslam’ın güzelliğini ve adaletini yok eden güruhların eylemlerden aldığı güçle
Uygur Türklerine yönelik akıl almaz bir baskı politikasını hızla
uygulamaktadır. Öyle ki bu gün Çin yönetimi yurt dışında bulunan Uygurlara
ülkenize dönün çağrısı yapmaktadır. Üstelik bu çağrı devletin eliyle
soydaşlarımızın akrabaları tarafından yapılmaktadır. Geri dönmeyen Uygurların
ise yakın, uzak demeden çoluk, çocuk tüm akrabaları zindanlara atılmakta,
elinde avucunda ne var ise Çin devleti tüm birikimlerine el koymaktadır. Son
günlerde yaşanan bir başka hadise ise Mısır’ın cuntacı hükümeti eliyle ortaya
konmaktadır. Mısır’da okumak veya çalışmak maksadı ile bulunan Uygur Türkleri
Mısır hükümetince tutuklanmakta ve Çin’e iade edilmektedir. Bu durum sadece
Mısır’la da sınırlı değildir nerede ise Çin dişini geçirdiği tüm devletler de
bu işi kolayca yapmaktadır.

                Yukarı da belirttiğimiz gibi 5 Temmuz
2009’da başlayan katliam ve etnik temizlik gün geçtikçe artarak devam
etmektedir. Doğu Türkistan’da yaşanan devlet terörü artık halkımızın sabrını
taşırmaktadır. Uygur Türkleri adeta devlet eliyle terörize edilmektedir. Bu
durum yaşanacak yeni Urumçi katliamlarına davetiye çıkarmaktadır. Buradan tüm
dünyayı uyarıyoruz Doğu Türkistan’da yaşanacak yeni bir kıyımın ve vahşetin tek
müsebbibi komünist Çin devletinden başkası değildir. Elinde ki masumların
kanına bakmadan kendini aklamaya çalışan Çin devletinin bundan böyle yapacağı
açıklamalar dikkatle incelenmeli ve okunmalıdır.

                5 Temmuz 2009 Urumçi katliamında, akabinde ve öncesinde devam
yaşanmış tüm katliamlarda şehadete erişen soydaşlarımızı bir kez daha ALLAH’tan
rahmet diliyor. Sesi kısılan ve zulme göğüs germeye devam eden Müslüman Uygur
Türk’ünün sesi olmaya devam edeceğiz. Saygılarımla  05.07.2017    

                                                                                                                     
                                                 Seyit
TÜMTÜRK

 

                                                                                                                         
              DOĞU TÜRKİSTAN

                                                                                                                       KÜLTÜR ve DAYANIŞMA DERNEĞİ

                                                                                                                                        
GENEL BAŞKANI

  • Kaynak:
  • Etiketler: