5 TEMMUZ KATLİAMI BASIN AÇIKLAMASI
5 TEMMUZ KATLİAMI BASIN AÇIKLAMASI
- 4.07.2016
- 2555 defa okundu
BASIN AÇIKLAMSI
5 Temmuz 2009’da Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi sokaklarını kana bulayan Çin devleti ve onun silahlandırdığı paramiliter Çinliler tarafından binlerce Uygur Türk’ü kardeşimiz şehit edilmiş aylarca devam eden olaylarda Doğu Türkistan adeta bir açık hava hapishanesine çevrilmiş soydaşlarımız dünyanın gözü önünde yeni bir katliamla baş başa kalmıştır.
7 yıl önce dünyanın gözü önünde yaşanan bu katliamın sorumlusu olması gereken Çin devleti yine mazlum ve masum soydaşlarımızdan binlerce insanı tutuklamış oluşturduğu sözde mahkemelerle de yüzlerce insanımızın ya idamına yada ömür boyu hapsine hüküm vermiştir. Açıkçası Çin devleti elinde bulundurduğu dokunulmazlık zırhını yeniden üstüne geçirmiş Doğu Türkistan’da masum milletimize uyguladığı vahşetin, katliamın, yaşattığı acının, dökülen kanlarımızın ve gözyaşlarımızın hesabını vermek şöyle dursun yine biz Uygurları suçlu göstermenin telaşına düşerek elinde ki kandan kurtulacağını düşünmektedir. Ancak şunu açık yüreklilikle ifade ediyoruz. Masum ve mazlum Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın hesabı gün gelecek elbet katil Çin devletinden sorulacaktır. O nedenle bu gün Urumçi yarın Barın, Gulca, Hoten diyeceğiz ve yine katil Çin devletinden her zaman bu vahşetin hesabını soracağımız dünya bilmelidir.
İçinde bulunduğumuz ve biz Müslümanlar tarafından kutsal olan Ramazan ayının başlaması ile Çin devleti Müslüman Uygur Türklerine uyguladığı baskıyı arttırmıştır. İki yıl önce başlayan Namaz yasağını bu mübarek günlerde Oruç yasağı izlemiştir. Ramazan ayının ilk gününden itibaren sıkı şekilde uygulanan Oruç yasağı halkımızda infiale neden olmuş ve çıkan olaylarda bir çok Uygur Türk’ü kardeşimiz şehit olmuştur. Çin, Doğu Türkistan topraklarını işgal ettiği 1949 yılından günümüze kadar Müslüman Uygur Türklerine her türlü şiddeti, baskıyı uygulamıştır. Doğu Türkistan topraklarının asıl sahibi olan biz Uygurları asimile etmek adına yıllardır Türk ve İslam kimliği üzerinde ki baskısı hiç eksilmemiş aksine artarak devam edegelmiştir. İşte artan bu baskı ve asimilasyon neticesinde Uygur Türkleri haklarını savunmak ve geleceklerini biraz da olsa teminat altına almak adına ne yazık ki kendilerini içinden çıkamayacağı bir çatışma ortamına atmaktadır. Doğu Türkistan topraklarını dolayısı ile Uygur halkını yaşanan her şiddet olayının faili ilan eden Çin devleti kendi eliyle şiddete bulaştırdığı masum halkımızı ve haklı davamızı uluslararası alanda itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapmaktadır. Halkımızın inancına, kültürüne, tarihine ve sosyo-ekonomik yaşamına her geçen gün balta vuran ve Doğu Türkistan topraklarını terörize eden Çin devleti vuku bulan her olay sonrasında yaptığı “etnik çatışma” veya “radikal terörizm” safsatasına dünya ve insanlık artık toktur.
Modern dünyanın, özellikle batı âleminin etkin kurumları ezilen ve yok edilmek istenen Uygur halkını istediği kadar görmezden gelsin. Türklüğün ve İslam dünyasının umudu olan aziz milletimiz var oldukça bu gün yaşasın tam bağımsız Doğu Türkistan diye haykıran on binler sadece Doğu Türkistan için değil. Dünyanın neresinde bir mazlum var ise onun yanında kısılmış sesler için haykırış, tükenen umutlara yepyeni şafaklar olarak burada olacak ve olmaya devam edecektir. Kutlu davaların inanmış insanları soydaş ve dindaşlarının dertlerini kendilerine dert edinenler dalga, dalga büyüyerek, kararan iklimlere, coğrafyalara güneş gibi doğacaktır.
Doğu Türkistan’ın, Filistin’in, Kerkük’ün, Karabağ’ın, Halep, Şam’ın, Myanmar’ın, Arakan’ın, Somali’nin, Bosna’nın velhasıl yeryüzün mazlumlarının yanında, elleri kanlı ve vicdanları çürümüş zalimlerinin karşısında bir ve beraberce duracağız. Köhnemiş dünya sesimizi iyi işitsin, yüzlerimizi iyi hatırlasın inandığımız davamız uğrunda son nefer kalıncaya, son nefesimizi verinceye kadar bir dağ gibi durmaya devam edeceğiz. Saygılarımla 05.07.2016
Seyit TÜMTÜRK
Dünya Uygur Kurultayı
Başkan yardımcısı
- Kaynak:
- Etiketler: