• 5.07.2018
  • 4237 defa okundu

BASIN AÇIKLAMASI

05 TEMMUZ 2018

Dokuz yıl geçti aradan. Her hatırladığımızda yüreğimizi yakan, ruhumuzu paramparça eden URUMÇİ katliamı üzerinden dokuz yıl geçti. Geçen onca zaman ne acımızı, nede öfkemizi dindirdi. Bu gün burada dokuz yıl önce özgürlüğümüze ve kurtuluşumuza dair yeni umutlar yakan aynı anda da, ruhumuzu kavuran bir acı ile dünyaya ve insanlığa karşı haykırdık ve haykırmaya devam ediyoruz. Katil Çin devletine karşı onurlu bir mücadele veren halkımız. Özgürlüğe dair yüreğinde taşıdığı iman ve inançla bu günde, bu terör ve katil Çin devleti karşısında aynı onur ve azim ile dimdik durmaktadır. Müslüman Türk’ün uğradığı zulme varsın dünyanın tüm devletleri gözünü yumsun. Varsın İslam âlemi sesimizi duymasın. Ama şu da bilinsin; 35 milyon Müslüman Türk. İnsanlık onuru için, güçlü ve güzel yarınlar için mücadele etmektedir.

5 Temmuz 2009 yılında ata yurdumuz Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de meydana gelen. Binlerce soydaşımızın şehit edildiği, yaralandığı ve yine yüz binlerce insanımızın tutuklandığı Urumçi Katliamının yıl dönümde acımızı ve öfkemizi haykırıyoruz. Sanılmasın ki yalnız ve biçareyiz. Sanılmasın ki hürriyet denilen o kutlu ışık bizden ötelere kaçmıştır. Hayır, hayır yanılıyorsunuz. Yüceler yücesi Rabbimizin ilahi hükmüne boyun eydik, teslim olduk. Biliyoruz ki; O kendine iman eden mazlumları yalnız ve çaresiz bırakmaz. İstiklal ve istikbalimiz. Türk milletinin kendine hedef koyduğu kızıl elma mefkûresinin burçlarında dalgalanmaktadır. İşte bu iman ve inançla zalim ve eli kanlı Çin devletinin zulmüne rağmen, geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Geleceğimizi Türk- İslam âleminin birlik ve beraberliğinde görüyoruz. Dün dil ile ikrar ettiğimiz sözleri bu gün kalbimizde taşıdığımız imanla daha da inanmış bir şekilde haykırıyoruz. Akıttığın kanda boğulacaksın Çin. Yıkılacaksın, yıkılacaksın. Gün inanmış yüreklerin günüdür.

Dokuz yıl önce Urumçi caddelerini, sokaklarını ve hanelerini birer ölüm kafesine çeviren katil Çin. Bu gün Nazi kamplarını aratmayan sözde eğitim kamplarında milyonlarca soydaşımızı esir etmiş durumdadır. Sağlık başta olmak üzere hiçbir insani şartın bulunmadığı bu kamplarda bulunanlar Çin’e sadık birer köle olmaya zorlanmakta, kampta tutulan insanlarımızın evlerine Çinliler zorla misafir olarak gönderilmektedir. Kızlarımız Çinliler ile evlenmeye zorlanmakta, yavrularımız Çinlileştirilmek üzere ailelerinden koparılmaktadır. Uygurların âlimleri, edipleri, aydınları, sanatçıları akıl almaz işkencelerle Çin zindanlarında birer ikişer şehadete varmaktadır. İşte böylece bir millet sindirilmekte yok edilmekte ve tarihten izi silinmektedir. Müslüman ve Türk olan Uygurların karşılaştığı bu vahşet cenderesi ne yazık ki her geçen büyüyerek devam etmektedir. Yüreğinde taşıdığı iman ile geleceğe ümitle bakmak dışında elinde, avucunda bir şey kalmayan halkımızın ümidi benim, sensin velhasıl biziz. Eğer bu cinayet şebekesi, bu katil ve terör yuvası zalim Çin devletine karşı bizimle olmayacaksanız. Biliniz ki; yarın bu işlenen suçların bir parça ortağı siz olacağınız gibi, en zayıf anınızı kollayan bu ikiyüzlü cellâdın kılıcı altında kendinizi ve milletinizi bulacağınızı unutmayın.

Seyit TÜMTÜRK
Do
ğu Türkistan
Kültür ve Dayanışma Derneği
Genel Başkanı

İrtibat Tel:05324026492
  • Kaynak: Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği
  • Etiketler: Çin,Doğu Türkistan,Urumçi,5 Temmuz,