5 ŞUBAT GULCA KATLİAMI BASIN BİLDİRİSİ

• 5.02.2024
• 789947 defa okundu

5 ŞUBAT 1997 GULCA KATLİAMI
BASIN AÇIKLAMASI

            Bazı kelimeler ve cümleler uzak zaman dilimlerini anlatır. Tıpkı 05 Şubat 1997 tarihinde yaşanan Gulca katliamını anlattığı gibi.  Kutsiyet ve bereketinden zerre şüphe duymadığımız Kadir gecesinin nasıl bir anda kan gölüne dönüştüğünü anlatması gibi. Soğuk ve ayaza çalan gecenin bir anda nasıl kızılca kıyamete evrildiğini, evlerden, sokaklara, sokaklardan arşa doğru kopan haykırışları anlattığı gibi. Bu gün kelimelerimiz ve cümlelerimiz 27 yıl önce komünist Çinlilerin binlerce Müslüman Uygur Türk’ünü sadece ve sadece evlerinde ibadet ediyor diye katledişini anlatıyor.

Bir insan ömrü için nerede ise çeyrek asrı aşan bu vahşet ve katliam bizlerin hafızalarında hala canlıdır. Her anışımızda yüreğimizin bir parçası tutuşmaktadır. Müslüman olmak, Türk olmak dışında hiçbir günahı ve suçu olmayan, sebepsiz yere kurşuna dizilenlerin, çat ayazda sokak, sokak kovalanıp sırılsıklam ıslatılan ve donması için bırakılanları, her anışımızda ne kadar büyük bir vahşetin kurbanı olduğumuzu bir kez daha anlıyoruz. Anlıyoruz ve yüreğimiz biraz daha parçalanıyor. Ama çaresiz değiliz. Yüreğimizde yaktığımız ve benliğimize nakış, nakış işlediğimiz hürriyet ateşinin ve istiklalimizin hayali bizlere güç ve kuvvet vermektedir. Azim ve kararlılıkla yürüyemeyeceğimiz yol, aşamayacağımız engel yoktur. Çünkü bir vade iman etmiş ve tam bir teslimiyetle teslim olmuşuz. Allah inanan ve sabredenlerle beraberdir.

27 yıl önce Gulca’da ne olduğu tam olarak anlamak için bu gün Gazze’ye bakmak kafidir. O gün iletişim araçları bu gün ki, kadar ileri ve gelişmiş olsa idi. Gazze’de yaşanan insanlık dışı katliamın, soykırımın aynısının Gulca’da da yaşandığını görecektir. Bu gün Gazze’de yaşanan insanlık suçu için gözleri yaşarmayan, kalbinde en ufak bir sızı hissetmeyen, kendisini bırakın insan olarak görmeyi, kendisini bir canlı olarak bile nitelemesi insanlık ve bildiğimiz tüm yaşam alemi için zuldür. Utanç kaynağıdır.

Bu gün Gazze’de yaşanan katliam ve soykırım, geçmişte Gulca’da, Barın’da, Hoten’de yaşanan katliamlarında ne denli vahşet yüklü olduğunu göstermektedir. İslam alemi bir asrı geçkin, küfrün elinde ezilmekte ve yok edilmek için her türlü vahşetle sınanmaktadır. Dün Bosna’da, Karabağ’da,  yaşanan vahşetin aynısı bu gün Doğu Türkistan’da, Gazze’de, Myanmar’da ve daha birçok İslam coğrafyasında durmaksızın yaşanmaktadır. Küfür tek millettir, gayesi de tekdir. O da Müslüman coğrafyaları paramparça etmek ve yok oluşa sürüklemektir. Zalimler de biliyorlar ve korkuyorlar. Böylesine kudurmuşcasına saldırmaları ve yalandan insanlık nutukları atmalarının tek nedeni dalga, dalga büyüyen bizlerden korkmalarıdır.  

Gözlerimiz önünde cereyan eden onca zulme, vahşete ve soykırıma bu gün ses çıkarmayacağız da, ne zaman sesimiz çıkacak. Mazlumlar tümüyle yeryüzünden silindiğinde mi seslerimiz duyulacak ve karşılık bulacak. Doğu Türkistan için, Gazze için, Myanmar için ve tüm mazlumlar için ayağa kalkın. Kim var dendiğinde, sağınıza solunuza bakmadan ben varım deyin. Bir adım atın, bir söz söyleyin. Ne denli çok olduğunuzu o vakit göreceksiniz. Gulca katliamının üzerinden 27 yıl geçmiş olabilir. Ama bu vahşetin durduğu anlamına gelmez. Doğu Türkistan’da milyonlarca soydaş ve dindaşınız halen sizin sesinize muhtaç. Öyle ise kalkın ve ses verin.

Gulca’dan selam olsun! Selam olsun bir avuç toprak için canlarını, mallarını ve evlatlarını korkmadan feda edenlere. Selam olsun yüreğinde imanla düşmana korku salanlara. Ve selam olsun Gulca’ya, Gulca’da tekbirlerle şehadete yürüyenlere

DOĞU TÜRKİSTAN
KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEGİ
ADINA

SEYİT TÜMTÜRK

• Kaynak: Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel MRK-KAYSERİ

• Etiketler: Doğu Türkistan, Çin, Uygur, Gulca, Hoten, Gazze, Gaza, Uyghur, Uighur, East Turkistana, Turkistan, China

• 5.02.2024
• 789947 defa okundu

5 ŞUBAT 1997 GULCA KATLİAMI
BASIN AÇIKLAMASI

            Bazı kelimeler ve cümleler uzak zaman dilimlerini anlatır. Tıpkı 05 Şubat 1997 tarihinde yaşanan Gulca katliamını anlattığı gibi.  Kutsiyet ve bereketinden zerre şüphe duymadığımız Kadir gecesinin nasıl bir anda kan gölüne dönüştüğünü anlatması gibi. Soğuk ve ayaza çalan gecenin bir anda nasıl kızılca kıyamete evrildiğini, evlerden, sokaklara, sokaklardan arşa doğru kopan haykırışları anlattığı gibi. Bu gün kelimelerimiz ve cümlelerimiz 27 yıl önce komünist Çinlilerin binlerce Müslüman Uygur Türk’ünü sadece ve sadece evlerinde ibadet ediyor diye katledişini anlatıyor.

Bir insan ömrü için nerede ise çeyrek asrı aşan bu vahşet ve katliam bizlerin hafızalarında hala canlıdır. Her anışımızda yüreğimizin bir parçası tutuşmaktadır. Müslüman olmak, Türk olmak dışında hiçbir günahı ve suçu olmayan, sebepsiz yere kurşuna dizilenlerin, çat ayazda sokak, sokak kovalanıp sırılsıklam ıslatılan ve donması için bırakılanları, her anışımızda ne kadar büyük bir vahşetin kurbanı olduğumuzu bir kez daha anlıyoruz. Anlıyoruz ve yüreğimiz biraz daha parçalanıyor. Ama çaresiz değiliz. Yüreğimizde yaktığımız ve benliğimize nakış, nakış işlediğimiz hürriyet ateşinin ve istiklalimizin hayali bizlere güç ve kuvvet vermektedir. Azim ve kararlılıkla yürüyemeyeceğimiz yol, aşamayacağımız engel yoktur. Çünkü bir vade iman etmiş ve tam bir teslimiyetle teslim olmuşuz. Allah inanan ve sabredenlerle beraberdir.

27 yıl önce Gulca’da ne olduğu tam olarak anlamak için bu gün Gazze’ye bakmak kafidir. O gün iletişim araçları bu gün ki, kadar ileri ve gelişmiş olsa idi. Gazze’de yaşanan insanlık dışı katliamın, soykırımın aynısının Gulca’da da yaşandığını görecektir. Bu gün Gazze’de yaşanan insanlık suçu için gözleri yaşarmayan, kalbinde en ufak bir sızı hissetmeyen, kendisini bırakın insan olarak görmeyi, kendisini bir canlı olarak bile nitelemesi insanlık ve bildiğimiz tüm yaşam alemi için zuldür. Utanç kaynağıdır.

Bu gün Gazze’de yaşanan katliam ve soykırım, geçmişte Gulca’da, Barın’da, Hoten’de yaşanan katliamlarında ne denli vahşet yüklü olduğunu göstermektedir. İslam alemi bir asrı geçkin, küfrün elinde ezilmekte ve yok edilmek için her türlü vahşetle sınanmaktadır. Dün Bosna’da, Karabağ’da,  yaşanan vahşetin aynısı bu gün Doğu Türkistan’da, Gazze’de, Myanmar’da ve daha birçok İslam coğrafyasında durmaksızın yaşanmaktadır. Küfür tek millettir, gayesi de tekdir. O da Müslüman coğrafyaları paramparça etmek ve yok oluşa sürüklemektir. Zalimler de biliyorlar ve korkuyorlar. Böylesine kudurmuşcasına saldırmaları ve yalandan insanlık nutukları atmalarının tek nedeni dalga, dalga büyüyen bizlerden korkmalarıdır.  

Gözlerimiz önünde cereyan eden onca zulme, vahşete ve soykırıma bu gün ses çıkarmayacağız da, ne zaman sesimiz çıkacak. Mazlumlar tümüyle yeryüzünden silindiğinde mi seslerimiz duyulacak ve karşılık bulacak. Doğu Türkistan için, Gazze için, Myanmar için ve tüm mazlumlar için ayağa kalkın. Kim var dendiğinde, sağınıza solunuza bakmadan ben varım deyin. Bir adım atın, bir söz söyleyin. Ne denli çok olduğunuzu o vakit göreceksiniz. Gulca katliamının üzerinden 27 yıl geçmiş olabilir. Ama bu vahşetin durduğu anlamına gelmez. Doğu Türkistan’da milyonlarca soydaş ve dindaşınız halen sizin sesinize muhtaç. Öyle ise kalkın ve ses verin.

Gulca’dan selam olsun! Selam olsun bir avuç toprak için canlarını, mallarını ve evlatlarını korkmadan feda edenlere. Selam olsun yüreğinde imanla düşmana korku salanlara. Ve selam olsun Gulca’ya, Gulca’da tekbirlerle şehadete yürüyenlere

DOĞU TÜRKİSTAN
KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEGİ
ADINA

SEYİT TÜMTÜRK

• Kaynak: Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel MRK-KAYSERİ

• Etiketler: Doğu Türkistan, Çin, Uygur, Gulca, Hoten, Gazze, Gaza, Uyghur, Uighur, East Turkistana, Turkistan, China