• 10.12.2018
  • 2492 defa okundu

BASIN BİLDİRİSİ

10 ARALIK 2018

Her yıl olduğu gibi, bu yılda bir 10 Aralık dünya insan hakları günü münasebeti ile siz değerli basın mensupları aracılığıyla Türk ve dünya kamuoyuna seslenmek istiyoruz. Batılı sözde insancıl ve demokratik, güçlü devletlerinin bir uydurmasından fazlası olduğuna inandığımız. İnsanlığın ortak değer ve kaderde buluşabileceğine olan inancımızla dünya insan hakları gününün sözde kalmaması için herkesi, Doğu Türkistan’da yaşanan soykırıma karşı olmaya davet ediyoruz.

Bilindiği üzere bu gün Doğu Türkistan’da yaşanan vahşet ve insanlık dışı uygulamalar bir halkın top yekün imhasına doğru ilerlemektedir. Doğu Türkistan’dan az ve sınırlı gelen bilgiler ışığında Uygur halkının tarihten silinmek istendiği tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. Doğu Türkistan artık tam anlamı ile bir açık hava hapishanesine dönmüştür. Resmi rakamlara göre bir milyon, bizlere ulaşan bilgilerle derlediğimiz rakamlarla üç milyon Müslüman Uygur Türk’ü kardeşimiz Çin’in sözde eğitim kampı adını verdiği, hapishanelerde tutulmaktadır.

Komünist Çin devletinin sözde eğitim faaliyeti adı altında işlediği bir insanlık suçudur. Sebepsiz yere bırakın milyonların tutsak edilmesi, bir insanın dahi tutulması kabul edilemez. Müslüman Uygur Türkleri yalnızca tutsak edilmemiştir. Çin bir milletin kaderini de taahküm altında tutmaya girişmiştir. Camiler kapatılmış, insanların dini inançlarından vazgeçilmesi için yazılı ikazlar yoğunlaştırılmıştır. Müslüman kişinin bu gün nerede ise cenaze merasimini düzenleyecek bir cemaatten bile bahsedilemez hale gelinmiştir. Geleceğimizin teminatı minik dimağlarımız Çince eğitim faaliyeti adı altında annesinden, babasından koparılmaktadır. Gelinlik kızlarımız, damatlık gençlerimiz Çinliler ile evlenmeye zorlanmakta hatta devlet eli bu özendirilmektedir. Doğu Türkistan’da bu gün insanlık ölmektedir. Ölen sadece insanlık da, değildir. Ölen bir toplum, bir millet, bir kültür ve medeniyettir.

Komünist Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı bu sistematik asimilasyon bizlere Hitler’in Nazi Almanyası’nı çağrıştırmaktadır. Gayri insani ve gayri sıhhi bir ortamda milyonlarca insanımızın hapsedilmesi, tüm haklarının gasp edilmesi kabul edilemez bir tutumdur. Bu gün Çin’in bu uygulamalarına yönelik Türkiye’den ve dünyadan güçlü bir ses henüz çıkmamıştır. Ancak duyarlığını yitirmemiş vicdan sahibi insanların varlığı Doğu Türkistan meselesine olan sahiplenmeleri ise bizlere umut vermektedir. Ancak kişilerin vicdani tutumlarının ötesinde bir eylem gerekmektedir. Hükümetler ve yetkili tüm organların ortak bir tepki vermesi her şeyden daha zaruridir. Çin ancak bu tip bir tutumla giriştiği bu vahşet politikasını terk edebilir. Aksi takdirde vicdanlı insanların gündelik telaşlar içinde kaybolan seslenişleri gibi, Uygur halkı da kaybolmaya yüz tutmaya başlamıştır. Vakit geç olmadan Çin’e dur denilmelidir.

 

Seyit Tümtürk

Doğu Türkistan
Kültür ve Dayanışma Derneği
Genel Başkanı

  • Kaynak: Doğu Türkistan Kültür Ve Dayanışma Derneği
  • Etiketler: Doğu Türkistan’Çin,Uygur,