• 30.09.2019
  • 9454 defa okundu

1 EKİM 2019

1 Ekim; içinde birçok acıyı ve hüznü barındıran günün rakamsal ve en kolay, en yalın hali, oysa kolaylık ve yalınlığın arkasında 70 yıllık bir zulmün büyük dayanılmaz ve onulmaz yaraları hatta ağır işkenceleri, eziyetleri ve akıl almaz bir soykırımın hikâyesi ve bu hikâyenin yarım asrı geçen tarihi yatmaktadır. 70 yıl önce bu gün 1 Ekim 1949 yılında işgal edilen ata yurdumuz Doğu Türkistan için bu tarih ve sonrası acı, gözyaşı ve yok olan hayatlar dışında hiçbir şeyi kayıt etmemiştir. Tarih Çin Halk Cumhuriyetinin kuruluşu olarak hatırladığı bu günde ne hazindir ki, bir milletin yok oluşunu unutmaya başlamıştır.

 

Komünist Çin Hükümeti, Doğu Türkistan’da 1949 yılından bu yana sistematik bir biçimde uygulamakta olduğu soykırım ve asimilasyon politikasını, 11 Eylül de ABD’de yaşanan korkunç terör saldırılarını bahane ederek meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Bir kez daha vurgulamak ve altını kalın çizgilerle çizmek gerekir ki, Doğu Türkistan halkının yaşam alanlarını tarumar eden bu zihniyet ne yazık ki halkımızı terörize etmekte ve şiddetin bir parçasıymış gibi göstermeye çalışmaktadır. Bu gün Nazi kamplarını aratmayan sözde eğitim kamplarında milyonlarca soydaşımızı esir etmiş durumdadır. Sağlık başta olmak üzere hiçbir insani şartın bulunmadığı bu kamplarda bulunanlar Çin’e sadık birer köle olmaya zorlanmakta, kampta tutulan insanlarımızın evlerine Çinliler zorla misafir olarak gönderilmektedir. Kızlarımız Çinliler ile evlenmeye zorlanmakta, yavrularımız Çinlileştirilmek üzere ailelerinden koparılmaktadır. Uygurların âlimleri, edipleri, aydınları, sanatçıları akıl almaz işkencelerle Çin zindanlarında şehit olmaktadır.

 

Bundan bir kaç yıl önce Uygurlara yönelik başlatılan Oruç,namaz,başörtüsü,sakal ve hatta selamun aleyküm yasağının Türkiye’mizin hemen her ilinde protesto edilmesi ve Çin aleyhine gösterilerin düzenlenmesinden rahatsız olan bir kısım aydın görünümlüler ve yandaşlarının Çin devletinin yanında yer almasını şaşkınlıkla izledik. Özellik Doğu Türkistan konusunda ki Çin devlet ağzıyla konuşan uzman havaları ise ne yazık ki mide bulandırmıştır. Bu kendini bilmez insanlara da şunu söylemek gerekir. Madem kapitalizmin ve emperyalizmin karşısında Çin’in yanında yer almaya gönüllüsünüz öyle ise elinizi vicdanınıza koyun da bir kez olsun düşünün bir zalimin karşısında durmak için başka bir zalimin yanında durmak mı gerekir? Mao’nun büyük yürüyüşünün, devrimlerinin aldığı ve almakta olduğu canların sizin lügat ve sözlüğünüzde hiç mi yeri yok?

Bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ön plana çıktığı günümüzde, Çin işgali altındaki Doğu Türkistanlıların yok edilmek istenmesine sessiz bir şekilde duyarsız kalmak insanlığa ve vicdana aykırıdır. Buradan basta Birleşmiş milletlere ve İslam işbirliği teşkilatına üye ülkelere demokrasi ve insan hakları savunucusu sivil toplum örgütlerini insanlık suçu isleyen Komünist Çin hükümetini dur demeye çağırıyoruz.

Seyit TÜMTÜRK

DOGU TÜRKISTAN

Kültür ve Dayanışma Derneği

Genel Başkanı

GSM: 05324026492

 

 

  • Kaynak: Doğu Türkistan Kültür Ve Dayanışma Derneği
  • Etiketler: Doğu Türkistan’Çin,Uygur,