• 5.07.2013
  • 1968 defa okundu

İslamcı terörist suçlamasıyla sokak ortasında infaz edilen Doğu Türkistanlı gençler, mitingler sırasında Çin polisi tarafından acımasızca dövülen Uygur çocukları, yerlerde sürüklenerek zorla kürtaja tabi tutulan Uygur kadınları, bu vahşetin canlı tanıkları olarak gözlerimizin önünden geçiyor. Daha 3 yıl önce Urumçi’de yaşanan olaylar da, Uygur Türküne karşı  Çin polisi orantısız güç uygulamış, internet ve telefon bağlantıları kesilerek Uygur Türklerine Katliam yapılmıştır. Ve yine evleri tarlaları ellerinden alınan  soydaşlarımız şikayet etmek için gittiklerinde 27 kişi katledilmiş devamında protesto etmek için Cuma namazından çıkan 400 kişilik Uygur Türkünün üstüne ateş açılarak 83 kişi  daha katledilmiştir. Ve yine internet telefon bağlantısı yok ayrıca bu rakamlar çin kanallarından alınan rakamlardır işin vehameti daha büyüktür.

Uygar dünyanın gözünde ‘’Uygur’’ insan bile değildir. İşin en garip tarafı ise, sadece batılıların değil İslam dünyası ve dahi Türkiye’ninde  Doğu Türkistan’ın çektiği çile karşısında kör, sağır ve lal kesilmesidir. Kendi halklarının bile haklarını savunmaktan aciz ve emperyalist düzenin işbirlikçiliğini yapmaktan başka bir misyonu kalmamış hükümetlerce yöneten Arap dünyasının sessizliği bir nebze anlaşılır. Ancak Doğu Türkistanlılarla hem din hem de soy bağı bulunan Türkiye’de Türk milliyetçilerinden başka hiç kimsenin Doğu Türkistan’ın adını anmaması asla kabul edilir değildir.

Çin büyük elçisi ivedilikle dışişleri bakanlığına çağrılmalı ve ‘’Derhal bu katliamlar, bu operasyonlar durdurulmaz ise gözaltına alınan ve tutuklanan Uygur kardeşlerimiz serbest bırakılmazlarsa, orada hayatlarını kaybedenler ile ilğili hukuk süreci başlatılmazsa biz Çin ile olan ilişkilerimizi bunlar düzeltilene kadar donduruyoruz’’  denilmelidir.

Çin ile ticari ilişkilerimiz dondurulursa ne olur. Dıs ticaretimizde 25 milyar dolar Çin’den ithalatımız var karşılığında ise 2 milyar dolar gibi ihracatımız var. Türkiye’nin dış ticaret açığının önemli bir kısmı Çin ile olan ticaretimizden kaynaklanıyor. Çin mallarını almasak ne olur Türkiye batar mı? Türkiye sanayisi çöker mi? Hayır çökmez Çünkü biz Çin’den enerji, Tarım ürünleri yani ana madde ithal etmiyoruz. Büyük oranda ara madde ithal ediyoruz. Bunların hepside Türkiyede imal edilebilecek maddeler. İşin kötüsü ucuz olduğu için kötü mal ithal ediyoruz. İçerideki sanayicimizin imalatçımızın da bu şekilde belini büküyoruz.  Çocuklarımıza kansorojen madde içerikli daha çok oyuncaklar, makyaj malzemeleri ve buna benzer tüketilen bir çok malzemeler ithal ediliyor. Onun için Çin ile ticari ilişkiler askıya alınması Türkiye açısından bence bir kayıp değil, tam tersine kazançtır.

Bunların haricinde acil olarak yapılması gerekenleri şöyle listeleyebiliriz.

1 – Urumçide Baş konsolosluk açılmalı

2 – Dogu Türkistanlıların vize problemlerinin giderilmesi

3 – TİKA Kaşkar’ temsilcilik açmalı

4 – Uygurların Sosyo kültürel yapısının ortaya çıkarılması

5 – 1995 özerklik anlaşmasıyla Uygurlar tanınan hakların siyasal kültürel ve sosyal hakların iade edilmesi

6 – Din ve ibadet özgürlüğü tamamen serbest olmasına

7 – Türkiye’nin Urumçi ve Kaşkar da iş merkezleri kurmasına

8 – Doğu Türkistan Üniversiteleri ve Türkiye üniversiteleri arasında örgenci değişimi anlaşması

9 – Milli eğitim Bakanlığı üniversitelerde Doğu Türkistanlı öğrenci kontenjanı ayırması

10 – Türk Hava yollarının Kaşgar ve Urumçi’ye sefer düzenlemesi

11 – Üniversitelerde Doğu Türkistan araştırma enstitüleri oluşturulması

12 – Türk haber ajanslarının Urumçi ve Kaşkar’da temsilciliklerinin açılması

13 – Doğu Türkistan derneklerinin desteklenmesi

                                                                                                                        BBP KAYSRİ İL BAŞKANI

                                                                                                                        YAŞAR BEKİR SOĞMAN

  • Kaynak:
  • Etiketler: soykırım,doğutürkistan,urumçi,kaşgar,çin,japonya,