• 2.04.2020
  • 5232 defa okundu

İş ciddi. 

Dün akşam Sağlık Bakanı verileri açıkladı. İstanbul’da sekiz bin küsur vaka var ve diğer şehirlerde de. 

Evet, evde hayat var. 

Evet, mümkün olduğunca sokağa çıkmayalım ve çıkmıyoruz. 

Özgürlüklerimiz kısıtlanıyor. Bunalıyoruz. Hele de baharın kendini gösterdiği şu günlerde…

Düşünüyorum da: ‘İyi de biz bunu neden yaşıyoruz?’ 

‘Neden bunları yaşamak zorunda bırakılıyoruz?’

Kısa ve direk cevap: ‘Salgın hastalık ve böyle olmak zorunda, ona göre davranıyoruz’. 

İyi de, neden buna mecbur kaldık? 

Covid mi, Korona mı, yoksa gerçekten Çin virüsü mü? 

Komplo teorileri de sürekli gündemde. Bu virüs salgınını kim çıkardı? Hangi laboratuvarda oluşturuldu?
Bilim insanları laboratuvar ortamında üretilmediğini beyan ettiler. 

Peki ya komplo teorileri?
Ülkemizde ve özellikle de İslami kesimde kabul edilmiş bir kollektif düşünce var. Kabul edilmiş diyorum çünkü İslami kesimde olunca otomatik olarak bu kabul etmeyle başlıyor hayata bakış. 

Kapitalist ABD ve orada da yaşayan bilmem kaç aile bunu özellikle yaptı. 

Diğeri de meşhur tabirle ‘siyonist İsrail’ bunu üretti ve dünyaya bela etti.
Bütün bunlar konuşulurken akla hiç Çin gelmiyor nedense!

Ya daha düne kadar ve hala da devam eden Uygur Türkleri zulmü var, bilmem ilgilenenler var mı?

Neden böyle diyorum?
Çünkü dünyanın en uzak noktalarındaki Müslümanlar için Cuma çıkışları gösteri yapan, Filistin için ‘milli davamız’ diyen İslami kesim, Çin’in Uygur Türkleri’ne zulmüne kelimenin tam anlamıyla sessiz kaldı. Görmedi ve görmek bile istemedi… Ne kadar acı, öyle değil mi? 

Bunun sebebi de, politika. 

Rusya ve Çin eksenine kayan iktidar, Çin’le ilgili olumsuzlukları duymak ve duyurmak istemiyordu. 

Ekranlarda Rusya ve Çin reklamı yapan bir parti başkanı vardı ya hani. Tanıdınız siz onu. İşte o şahıs alenen ve sıkılmadan şunu demişti: ‘Çin Uygur Türkleri’ne zulüm yapmıyor. Onlar radikal dinci de ondan’. 

Nereye gitti o şahıs bugünlerde acaba? Her gün ekranlarda boy gösterirdi… Çin virüsünden mi korktu da görünmüyor?..

Bu virüs neden bu kadar yayıldı? 

Cevabını ben değil de, Japonya Başbakan yardımcısı versin: ‘Dünya Sağlık Örgütü’nün adınının değişmesi gerek, Çin Sağlık Örgütü (CHO) olarak yeniden adlandırılmalıdır. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü, Çin’deki virüsün salgın olmadığı konusunda ısrar etmemiş olsaydı, herkes önlem alacaktı’. 

Evet, virüsün salgın olmadığı konusunda ısrar eden Dünya Sağlık Örgütü. 

Bunu yaptıran da Çin. 

Puzzle parçaları yavaş yavaş resmi ortaya çıkarıyor. 

Hatırlarsanız Wuhan denen şehirde bu virüs çıkınca Çin Dışişleri sözcüsü şunu demişti: ‘Bu virüsü bize musallat eden ABD ve ABD bir açıklama yapmak durumundadır’. 

Virüsle mücadele ederken neden bu akla gelir? 

Çünkü akıllarında sadece bu var. Kendilerini bildikleri için, yaptıklarını hemen karşı tarafa yamamak. Kendilerinin yaptığını suç bastırmak için karşı taraf için söylemek. 

Peki Çin bunu yapar mı? 

Bu soruya en güzel cevap ise Uygur Türkleri’ne yaptıklarında saklı. 11 milyon Uygur Türkünü açık hava cezaevlerinde yaşatan, Nazi benzeri toplama kamplarında her türlü zulme maruz bırakan. (Sürekli olarak onlara vurulan iğneler, kadınlara ve çocuklara yapılan insanlık dışı uygulamalar ve diğerleri.) Yeterince dünyaya duyurulamadı ama zulmü Uygur Türkleri yaşadı ve yaşıyorlar…

Çin’in bu küresel hamlesi komplo teorisi değil bence. 

Virüsten kurtuldu ve dünyanın başına bela etti. Çin, Rusya ekolü de Türkiye’yi yanına aldı. Türkiye ve İslam dünyası için de tek ve değişmez düşman ABD. 

İş ABD’nin üstüne atılacak ve Çin de bu işten sıyrılacak… 

Pandemi geçtikten sonra bakalım bu planların ve kurulan oyunun sonucu ne olacak? 

Başta WHO olmak üzere daha kimler kimler hesap vermek zorunda kalacaklar…

Sevgi ve Bilgiyle kalın 

Sinan Eskicioğlu

 

  • Kaynak: https://www.ocakmedya.com/serbest-kursu-uygur-turklerine-soykirim-yapan-dunyaya-neler-yapar-covid-19-kimin-oyunu/
  • Etiketler: Doğu Türkistan’Çin,Uygur,ABD,Korona virüsü,Rusya,