• 28.08.2014
  • 1838 defa okundu

Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk, Doğu Türkistan’da baskı ve zulmün devam ettiğini belirterek, “Silahsız bir şekilde Çin’e karşı mücadele veren Uygur Türkleri kendi topraklarında yaşam hakkı, din ve vicdan hürriyeti, seyehat hakkı, eğitim özgürlüğü ve insanların nesillerinin devamı olan üreme hakkı yasaklarının kaldırılarak insanca yaşamak istiyor” dedi.

Tümtürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çin hükümetinin yasakçı ve baskıcı politikalarıyla Uygur Türklerini sindirmeye çalıştığını söyledi.

Doğu Türkistan denilince kan, gözyaşı, katliam, idam, insan hakları ihlalleri, zulüm, işkencenin akıllara geldiğini ifade eden Tümtürk, dünyanın bu zulme karşı sessiz kaldığını vurguladı.

Sokak ortasında kadınların başörtülerinin alındığını, insanların oruç tutmasına, camiye gitmesine ve dinlerini yaşamasına müsaade edilmediğini her türlü baskının yapıldığını dile getiren Tümtürk, şunları kaydetti:

“Bütün dünyanın gözleri Gazze’ye odaklanmışken Çin, ‘oldu bittiyle’ Gazze’de 1-2 ayda katledilen insan sayısından daha fazla insanı bir günde katletti. Ama dünya bunu görmedi. Birkaç gün önce 8 Doğu Türkistanlı kardeşimiz daha idam edildi. Acı üstüne acı, zulüm üstüne zulüm yaşanıyor. Doğu Türkistanlılara hiçbir gün umut ışığı, olumlu gelişme yok. Yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen ne İslam İşbirliği örgütü, ne Avrupa Birliği, ne Birleşmiş Milletler ne de diğer uluslarlarası kuruluşlardan tek bir ses yok. Bu duyarsızlığı hayretle izliyoruz” şeklinde konuştu.

“İnsanca yaşamak istiyorlar”

65 yıldır işgal altında olan yaşama hakkı bile tanınmayan Uygur Türkleri’nin huzur içinde yaşamaktan başka bir şey istemediğini belirten Tümtürk, Çin’in “dinsizleştirme” çabalarına karşı dimdik durmaya çalıştıklarını söyledi.

Doğu Türkistanlıların Çin’in asimile politikasından vazgeçmesini istediğini ifade eden Tümtürk, şöyle devam etti:

 “Silahsız bir şekilde Çin’e karşı mücadele veren Uygur Türkleri, kendi topraklarında yaşam hakkı, din ve vicdan hürriyeti, seyehat hakkı, eğitim özgürlüğü ve insanların nesillerinin devamı olan üreme hakkı yasaklarının kaldırılarak insanca yaşamak istiyor. Uygur Özerk Bölgesi’nin özerk anayasası vardır. Ama maalesef bu anayasasının içi boşaltılmış, hiçbir maddesi uygulanmamaktadır. Bu içi boşaltılmış anayasanın gereklerinin yapılması konusunda Türkiye Cumhuriyeti devletinin Çin’e uyarılarda bulunması ve oradaki kardeşlerimizin hak ve hukukunu savunmalarını istiyoruz.”

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin sadece kendilerini değil dünyadaki tüm mazlum milletleri umutlandırdığını belirten, Tümtürk, “Başbakanlığı döneminde adaletli bir tavır sergileyen ve masum binlerce Doğu Türkistanlı kardeşimizin katliamını engelleyen cumhurbaşkanımız Erdoğan, bizim için büyük bir moral ve motivasyon kaynağı oldu. Türkiye’nin bundan sonraki süreçte Doğu Türkistan’a yönelik daha net ifadeler, daha net kararlar almasını istiyoruz. Gelişen Çin-Türkiye ilişkilerinin Doğu Türkistan’daki Müslüman kardeşlerimize de yansımasını bekliyoruz” diye konuştu.

Doğu Türkistan’ın tamamen abluka altında olduğunu ve dünyadan soyutlanarak batıdan uzaklaştırılmaya çalışıldığını vurgulayan Tümtürk, Çin’in her fırsatta “Doğu Türkistan Radikal Terörizmi”, “Doğu Türkistan İslam Partisi teröristleri”, “Doğu Türkistan radikal teröristleri” ifadelerini kullanarak algı kirliliği oluşturarak Uygur Türkleri’ni terörist gibi göstermeye çalıştığını dile getirdi.

Doğu Türkistanlıların İslamın gülen yüzü, barışçıl yanı olduğunu anlatan Tümtürk, “Bu coğrafya İslamın en hoşgörülü ikliminin yaşandığı bölgedir. Çin yönetiminin Doğu Türkistanlıları İslamdan koparma gayretleri Doğu Türkistanlıları terör batağına sürüklemektedir. Burada bir terörist varsa oda 65 yıldır uluslararası hukuk kurallarını ihlal ederek bir devletin mutlak bütünlüğünü, sınırlarını parçalayıp işgal eden Çin devletidir” şeklinde konuştu.

MUSA ÖZYÜREK -KAYSERİ

  • Kaynak:
  • Etiketler: Dünya Uygur Kongresi,Uygur Türkleri ,çİN,AA.