Türk Devletleri Doğu Türkistan’daki katliama neden sessiz?
Türk Devletleri Doğu Türkistan’daki katliama neden sessiz?
- 9.09.2018
- 14578 defa okundu
Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine uyguladığı katliama dünya sessiz kalırken, Türk Cumhuriyetleri de yaşananları görmezden gelmeyi tercih ediyor. Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, bu duyarsızlığın sebeplerini THM Haber’e anlattı.
Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri’ne Çin tarafından yapılan zulüm katlanarak devam ediyor. “Terörle mücadele” bahanesiyle milyonlarca Uygur Türkü’nün kamplarda tutuluyor, işkenceye maruz kalıyor, öldürülüyor. Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Kaldırılması Komisyonu hazırladığı raporda, özerk Uygur bölgesinin dev bir gözetim kampına dönüştürüldüğünü açıkladı. Raporda, Çin yasalarındaki terör ve ayrımcılıkla ilgili düzenlemelerin yoruma açık olduğu belirtilerek Pekin’in bu kişileri, bir suçlama yöneltmeden ve yargılamadan kamplarda tutmaya son vermesi çağrısı yapıldı. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün de bulunduğu kuruluşlar, BM’ye, topluca gözaltına alınan bu kişilere kamplarda Çin Cumhurbaşkanı Şi Jinping’e bağlılık yemini ettirildiğini bildirdi. Çin ise tüm iddiaları reddederek kamplarda sadece ‘radikal İslamcıların olduğunu’ öne sürdü.
Uluslararası kuruluşların tüm bu raporlarına rağmen tüm dünya, Doğu Türkistan’daki katliama gözlerini kapamış durumda. Türk Devletleri de yıllardır süren bu zulme karşı herhangi bir adım atmıyor. Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, Türk Cumhuriyetlerinin Doğu Türkistan’ı görmezden gelmelerinin sebeplerini THM Haber’e anlattı.
“Çin kendisini korumaya yönelik ilişkiler kurdu”
Tümtürk, Çin ile yapılan ekonomik anlaşmalara dikkat çekerek şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Şangay İşbirliği Örgütü, Çin’in önderliğinde Rusya’yı da yanına alarak kuruldu. Rusya, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Kafkasya’daki bağımsızlık talepleri ve oradaki etnik milliyetçiliği dizginlemek için Çin ile işbirliğine girdi. Çin de başta Doğu Türkistan meselesi olmak üzere kendi iç dengelerini, ekonomik gelişimini ve uluslararası politikalarını Şangay İşbirliği Örgütü’nü güçlendirerek, etrafına Türk Cumhuriyetlerini de alarak kendisini korumaya yönelik bir takım anlaşmalar, ikili diyaloglar geliştirdi. Şangay İşbirliği Örgütü’nün ilk almış olduğu kararlarda Çin’in toprak bütünlüğüne vurgu yapılarak bir kısım sözde radikal İslami terör örgütlerinin ortak bir şekilde bertaraf edilmesi hedeflenmiştir. Sözde Doğu Türkistan teröristlerinin ortak bir çalışmayla imha edilmesi anlaşması Özbekistan’daki ilk Şangay İşbirliği Örgütü zirvesinde imza altına alınmıştır.
“Türk Cumhuriyetlerinin iradeleri satın alındı”
Şangay İşbirliği Örgütü’nde Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi Türk Cumhuriyetleri de mevcut. Çin, Sovyetler Birliği’nin parçalanmasından sonra bağımsızlığına kavuşan ancak ekonomik olarak büyük sıkıntılar yaşayan, siyasi istikrarsızlık içinde olan, iç ve dış güvenliğinde Rusya’ya bağımlı hale gelen Türk Cumhuriyetlerine, bir miktar ekonomik yardım, bir miktar askeri yardım ve siyasi destek vererek bu ülkeleri kendisine bağımlı hale getirdi. Yaptığı ikili anlaşmalarda da Doğu Türkistan meselesinin Çin’in kırmızı çizgisi olduğu, hiçbir şekilde tartışılmaması gerektiği ve Çin’in toprak bütünlüğünün Doğu Türkistan’dan geçtiği vurgulanarak, kardeş Türk Cumhuriyetlerinin de adeta iradeleri satın alındı.
“Nazi kamplarından daha ağır şartlar”
Bunun sonucunda da birçok Doğu Türkistanlı muhacir, mülteci Birleşmiş Milletlere müracaat ederek sığınma talepleri kabul edilmiş olmasına rağmen, Şangay İşbirliği Örgütü’nde atılan imzalar sonucu Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’dan Çin’e iade edildi. Bunların birçoğu idam edilirken bir kısmı da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Astana’da gerçekleştirilen Türk Dünyası zirvesinde Doğu Türkistan’a tek satırla dahi sahip çıkılamaması, Nazi kamplarından daha ağır şartlarda kalan Doğu Türkistanlıların katlediliyor olmasına itiraz edilmemesinin arkasında Şangay İşbirliği Örgütü var.
“Sahip çıkan tek ülke Türkiye’ydi”
Türkiye’mize gelecek olursak bundan 3-4 yıl öncesine kadar Doğu Türkistan’daki zulme tek itiraz eden ve Çin’in yapmış olduğu yanlışları tek başına göğüsleyen ülkeydi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Temmuz 2009 Urumçi olaylarında “Çin’in Doğu Türkistan’da yapmış olduğu adeta bir katliamdır. Bunu derhal durdurmalıdır. Eğer Çin bu katliamı durdurmazsa bu konuyu başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, Avrupa Parlamentosu, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütlerin de gündemine taşıyarak bu konuyu Çin’le her zaman ve her zeminde tartışmaya hazırım” diyerek Doğu Türkistan’a sahip çıkmıştı. Bunun akabinde de Doğu Türkistan’da yaşanan birçok katliama Sayın Cumhurbaşkanımız çok adilane, delikanlıca, hakikaten ümmetin, mazlum milletlerin umudu olmaya yaraşır şekilde sahip çıkmıştır.
“Batı’ya alternatif arayan Türkiye, Çin’i buldu”
Fakat son yıllarda Türkiye’nin ABD, AB ve İsrail olan ilişkilerinde yaşanan istikrarsızlık, Türkiye’ye karşı hasmane tutum ve kumpasların arkasında bu ülkelerin olması Türkiye’yi yalnızlığa itmiş ve uluslararası arenada zor durumda bırakmıştır. Türkiye’de alternatif politika ve ilişkiler geliştirmek zorunda kalmıştır. Bu alternatif arayışında da Çin Komünist yönetimi bunu tarihi bir fırsata dönüştürerek Türkiye ile ilişkileri geliştirmek için yeşil ışık yakmıştır. Türkiye’ye bugün siyasi, ekonomik, askeri alanda Batı’dan ya da Amerika’dan göremediği desteği vereceğini taahhüt ederek ilişkilerini geliştirmiştir. Yine Suriye krizinden yaşanan sıkıntılar da Rusya ile Türkiye ilişkilerini ilerletmiştir. Türkiye, Rusya, İran ilişkileri tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar ileri düzeye taşınmıştır. Bu bağlamda Türkiye de Çin’i rencide etmemek, alternatif politika arayışında tercih olarak gördüğü Çin ile ilişkilerini geliştirmek için Doğu Türkistan konusunda maalesef sessizliğe bürünmüştür. Çin’de Doğu Türkistan’da topyekûn imha, topyekûn katliam, kamplar, işkenceler, ölümler ve uluslararası hukuk ihlalleri ile bunu real politikaya dönüştürme ve fırsata çevirme gayreti içerisinde.”
Mesut Ertanç
- Kaynak: https://www.thmhaber.com/turk-devletleri-dogu-turkistandaki-katliama-neden-sessiz-haber-227029
- Etiketler: Doğu Türkistan’Çin,Uygur,ABD, AB, Rusya, İran,Recep Tayyip Erdoğan’ Kazakistan, Kırgızistan , Özbekistan’,Şangay İşbirliği Örgütü