Çin’in emperyal dış politikası

Çin, dış politikasının tamamında önceliği enerji ve ekonomiye veriyor ve işbirliği yaptığı ülkelerdeki insan hakları ihlallerini görmezden geliyor 



Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

Kazakistan - Çin Ýşbirliği Komitesi'nin altıncı toplantısı Kazakistan'da düzenlendi. Çin Başbakan Yardımcısı Wang Quishan'ın da katıldığı zirvede, iki ülke arasındaki işbirliğinin artırılmasının önemine vurgu yapıldı.

Çin ile Kazakistan, her ne kadar çözülmeyi bekleyen sorunları olsa da özellikle ekonomi alanında ortaklıklarına hız kazandırdı. Ticaret hacmine göre Çin, Kazakistan'ın en büyük ikinci ortağı... Kazakistan'da düzenlenen 6. Kazakistan-Çin işbirliği komitesi Toplantısı'nda Çin başbakan yardımcısı Wang Quishan "Kazakistan, Çin ihracatının en büyük alıcısı, Çin ise Kazakistan'ın en büyük ikinci ithalatçısı" dedi. Kazakistan başbakan yardımcısı Kayrat Kelimbetov da Kazakistan ile Çin arasındaki çok taraflı işbirliğin gelişmesinin iki devletin önceliği olduğunu belirtti. Toplantıda öne çıkan başlıklar güvenlik, enerji, jeoloji, ulaşım ve finans sektörleri oldu. Bu alanlarda ortak strateji planları hazırlandı, nihaî protokoller imzalandı.

Kazakistan, Çin ile bağlarını güçlendirerek bölgede Rusya'nın jeopolitik ve ekonomik etkisini dengelemeye çalışıyor. Bu politikalar, aynı zamanda Kazakistan'ın kolektif güvenlik anlaşması Örgütü'ndeki aktif üyeliği ile Rusya ve Çin arasındaki dengeyi sağlamaya çalıştığını da gösteriyor. Çin ise, Orta Asya'da Amerika Birleşik Devletleri'nin etkisini azaltmaya çalışıyor. 1997'den itibaren Çin ve Kazakistan arasında 1740 kilometrelik sınırdaki askerî güçleri azaltma anlaşması geçerli. Çin ve Kazakistan ekonomik işbirliği ise, özellikle Kazakistan'ın petrol, doğalgaz ve mineraller konularında yoğunlaşıyor. Hızla artan enerji ihtiyaçlarından dolayı Çin, Kazakistan'da enerji endüstrisinin geliştirmesinde lider rolü üstlenmiş durumda... Çin ulusal petrol şirketi, 2005 yılında Kazakistan'ın petroKazakhstan şirketini 4 milyar 180 milyon dolara satın aldı. Çin sınırına giden boru hattı için ise 700 milyon dolar harcama yaptı.

ÇÝN KAZAKÝSTAN ARASINDA NEHÝR PAYLAÞIMI

Ýki ülke arasında çözüm bekleyen sorunların başında ise ortak suların paylaşımı geliyor... 2 ülke sınırında 23 nehir bulunuyor. Bu nehirlerin paylaşımına ilişkin ise halen çözülmeyi bekleyen birçok mesele var.

Büyük çoğunluğu Tiyanşan dağlarından doğan nehirlerin kullanımı, 1998'den itibaren iki ülke ilişkilerinin de ana gündem maddesi haline geldi. 2002 yılında çözüm arayışları için Kazak-Çin sınır nehir komitesi kuruldu. Komitenin vardığı ilk ve tek somut anlaşma ise, Horgos nehri suyunun paylaşımı oldu. Kazakistan ile Çin sınırındaki büyük Ýli nehrinin bir kolu olan Horgos'un üzerinde ''dostık'' adı verilen ortak bir akış ölçme istasyonu yapılıyor. 2011 nisanında başlatılan projenin gelecek yıl tamamlanması bekleniyor. Çin ve Kazakistan, geçen yıl düzenlenen toplantılarla Ýli ve Ýrtiş nehirlerinin paylaşması anlaşmasının 2014'e kadar uzamasına karar verdiler. Ancak sınırdaki diğer nehirlerin durumu henüz netlik kazanmış değil...

ÇÝN'ÝN KAZAKÝSTAN POLÝTÝKALARI

Kazakistan ile Çin arasındaki ilişkilerde en belirleyici faktör elbette enerji alışverişi... Ancak iki ülke arasında halen çözülmeyi bekleyen birçok sorun bulunuyor. Uygur özerk bölgesi, bu politikalarda ana başlık olarak öne çıkıyor. Pekin hükümeti, bölgeyi Orta Asya'nın ticaret merkezine dönüştürerek Ortadoğu'ya yayılmayı planlıyor.

Pekin hükûmeti bu plan doğrultusunda Uygur özerk bölgesinde Çinli nüfusu artırarak, bölgenin demografik yapısını değiştirmeye çalışıyor. Uygur özerk bölgesi su kullanımı açısından en sıkıntılı bölgelerinin başında geliyor. Bölgenin mevcut su rezervleri bir yıl boyunca sadece 18 milyon kişinin ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde... Ancak bölge nüfusu 20 milyonun üzerinde...

Uygur özerk Bölgesi'ndeki su problemi, Çin'in Kazakistan ile sınırında bulunan nehirlerin politikasını da etkiliyor. Tarım vadisine su getirmek için Ýli nehrine bağlanan kanal inşaatı halen devam ediyor. Son 15 sene içerisinde Çin'de ayrıca ''Kara Ýrtiş - Karamay'' ve ''Ýrtiş - Urumçi'' su kanalları da inşa edildi. Birinci kanal ile Kara Ýrtiş nehrinden Ulungur gölüne su getirilmesi planlanıyor. Bu sular Karamay petrol havuzunda içme, sanayi ve tarım amaçlarıyla kullanılacak.

Ýkinci kanalla ise tarım havuzuna su getirilmesi planlanıyor. Çin, bu projeler haricinde Ýli nehrinde 13 su rezervuarı ve 59 su enerji istasyonu yapıyor. Ancak tartışmalar sürüyor. Zira Çin henüz uluslararası alanda suların paylaşımı konusundaki anlaşmaların çoğuna imza atmış değil... Kazakistan'ın sınır nehirlerindeki suların kullanımı ile ilgili pozisyonu, Çin'e göre çok daha zor... Zira Ýli ve Ýrtiş nehirlerinin yüzde 70'i Çin'de mevzileniyor. Bu sebepten dolayı Kazakistan sorunların devletler düzeyinde, âdil bir anlaşmayla çözülmesini istiyor.

Çin'in suların paylaşımı konusunda atılacak adımları yavaşlatması, Kazak yönetimini farklı tedbirler almaya yöneltiyor. Kazakistan, son olarak ak-kabi ve kara-kabi nehirlerini gündeme aldı. Bu nehirlerde yürütülecek projelerin bütçesi 1 milyar dolara yakın... Projeyle bir tünel inşaa edilerek nehrin sınırdan uzaklaştırılması planlanıyor.

ÇÝN'ÝN KAZAKÝSTAN PETROL POLÝTÝKASI

Çin elbette birçok coğrafyada olduğu gibi Kazakistan'da da petrol çalışmalarına öncelik veriyor. Pekin hükümeti, her yıl Kazak petrolünün yüzde 10'unu alıyor. Pekin yönetiminin önceliği, Kazakistan'ın enerji sektöründe Çin ağırlığının artması... Çin şirketlerinin Kazakistan petrol üretimindeki payı yüzde 25'in üzerinde. Ancak bu petrolün çok azı Çin tarafından ithal ediliyor. Çin petrol şirketlerinin ürettiği petrol, ağırlıklı olarak Rusya ve Avrupa'ya gidiyor. Bu da Çin'in, Kazakistan enerji sektöründe sadece ticarî kaygılarla bulunduğuna işaret ediyor.

Bu ticarî hamlenin stratejik ortaklığa dönüşmesi için ise, Kazakistan-Çin petrol hattının kapasitesinin yılda 20 milyon tona çıkarılması gerekiyor. Çin ile Kazakistan arasındaki petrol hattı 2005'te faaliyete geçti. Önceleri yılda 10 milyon ton olan kapasite 2011'de 14 milyon tona kadar yükseltildi. Belirlenen yılda 20 milyon ton hedefine ulaşmak için ise iki istasyonun inşaatına başlandı. Ancak bu hamleler yeterli değil... Zira iki ülkenin yatırım maliyetleri konusunda müzakereleri devam ediyor...

Çinli şirketler, Kazakistan'ın petrol can damarlarından olan Hazar bölgesine henüz girebilmiş değil... Diğer yandan sahip oldukları madenlerin petrol üretiminin ise 2015'ten itibaren azalmaya başlayacağı ifade ediliyor. Ancak Kazakistan'ın Çin'e bağımlı olmaması, şirketlerin yatırımları konusunda endişelenmesinin önüne geçiyor. Zira Kazakistan petrolünün asıl pazarı Avrupa... Kazak petrolünün yüzde 85'i Avrupa'ya pazarlanıyor. Çin'e satılan petrol miktarı ise bütün üretimin yalnızca yüzde 10'u...

ÇÝN POLÝTÝKASI TAVÝZSÝZ VE ACIMASIZ

Çin sadece Kazakistan'da değil, dış politikasının tamamında önceliği enerji ve ekonomiye veriyor... Pekin hükümeti, işbirliği yaptığı ülkelerdeki insan hakları ihlallerini ise, ortaklıklarda sorun olmadığı sürece görmezden geliyor. Çin halk cumhuriyeti, tüm eleştirilere rağmen dış politika hamlelerinden taviz vermiyor.

Pekin yönetiminin uluslararası arenadaki tavrı ağırlıklı olarak enerji ve ekonomi alanlarındaki ortaklıklarla şekilleniyor. Başka ülkelerdeki siyasi hareketler kendi politikalarını etkilemediği sürece, Çin gündeminde önemli bir yer teşkil etmiyor. Çinli siyasetçiler; dış ülkelerde yaşanan gelişmelerin sadece o ülkeleri bağladığı görüşünde. Bu nedenle dış müdahalelerin ne demokrasi ne de istikrar getireceğine inanıyor. Ancak Çin'in tartışmalı pek çok rejimi desteklemesi, uluslararası kamuoyunda eleştiri konusu oluyor.

Hızla büyüyen ekonomisi için enerji ve kaynak arayışına öncelik veren Çin'in, özellikle Asya ve Afrika'da ekonomik menfaatleri var. Çin'in son dönemde en sık karşı karşıya geldiği ülkeyse Amerika birleşik devletleri... Ýki ülke, özellikle Afrika'daki kaynakların paylaşımı konusunda rekabet halindeler. Birleşik devletler, hâlihazırda ithal ettiği petrolün yüzde 15'ini Afrika'dan sağlıyor. 2015 yılına kadar bu oranın yüzde 25'e ulaşması bekleniyor.

Afrika ile Çin arasındaki ticaret hacminin 2004 yılından bu yana 10 katına çıktığı ifade ediliyor.

Suriye'deki iç savaş ve Ýran konularında Çin yine ekonomik çıkarlarını ön planda tutuyor. Birleşmiş milletler güvenlik konseyi üyesi olan Çin, tüm uluslararası baskılara rağmen Rusya ile birlikte yaptırım kararlarını veto ediyor.

ÇÝN'ÝN AFRÝKA EMELLERÝ

Son yıllarda gözünü Afrika'ya diken Çin'in, kara kıta ile arasındaki ticaret hacmi bu yılbaşı itibariyle 200 milyar doları geçecek.

Açıklama, güney Afrika'nın başta gelen bankalarından Standartbank'tan geldi. Yayınlanan raporda geçen yıl Çin ile Afrika arasındaki ticaretin 166 milyar dolar olduğu hatırlatılarak, bu yıl Afrika ticaretinde Çin'in payının yüzde 20'ye yükseldiği kaydedildi.

Pekin hükümeti  özellikle Afrika'daki petrol yatırımlarına öncelik veriyor. Nijerya ve Angola gibi büyük petrol üreticisi ülkelerden petrol alarak altyapı hizmeti veriyor. Ayrıca Gabon, Ekvator Ginesi ve Kongo cumhuriyeti gibi daha küçük petrol üreticisi ülkelerle de görüşmeler yapıyor.

Çin'in Afrika'da en fazla yatırım yaptığı bölgelerin başlıcaları arasında Etiyopya geliyor. Ülkede karayollarından madenlere, fabrikalardan tarım alanlarına kadar her yerde Çinli firmalara rastlamak mümkün... Etiyopya'da şu an yaklaşık 1000 (bin) Çinli firma bulunuyor, farklı sektörlerde çalışan bu firmalar Etiyopya'nın kalkınmasına büyük katkı sağlıyor. Ancak Çin ile batı arasındaki Afrika yarışı birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Pekin hükümetinin Afrika'da özellikle dikta ve soykırım suçlamalarıyla karşı karşıya olan isimlerle yaptığı işbirliği uluslararası arenada tartışmalara yol açtı. Amerika birleşik devletleri başta olmak üzere batı koalisyonu, Çin'e bu ülkelerle ilişkisine dikkat etmesi gerektiği ikazında bulunuyor. Ancak Çin şimdilik bu ikazları duymazdan geliyor.


http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=239970

  • Etiketler: Çin,Kazakistan,Wang Quishan,Rusya.Amerika,Pekin,Doğu Türkistan,