Doğu Türkistan Öğrenci Hareketlerinin Başlangıcı ve Özellikleri -5

Dolkun İSA
 
Çinliler hiç utanmadan (D.Türkistan)dan defolsun" gibi sloganları yapıştırdılar. Çinlilerin böyle asabi hareketleri en çok, Ürümçi üniversitesi'nde kendisini gösterdi. Üniversite yöneticileri (rektörü) Uygurlar gibi Müslüman öğrenciler üzerindeki kontrolünü güçlendirmek amacıyla, "milletler ittifaklığı" sloganı altında, Müslüman Türk öğrencilerle Çinli öğrencilerin yatağını aynı binaya yerleştirmek hareketini başlatmasıyla "Çenturlarla (Uygurlar demek istiyor) aynı binada kalmayacağız" "Kazaklar koyun kokuyor" gibi bizi aşağılayan, seksenden fazla hareketli sloganlar, afişler üniversite içerisine asıldı.
Çinlilerin bu çeşit rezil kanunsuz hareketleri hükümet tarafından herhangi bir şekilde yasaklanmadı veya takip edilmedi. İşin böylece devam etmesi sonucunda Çinli öğrenciler tarafından Urumçi Üniversitesi Fizik Fakültesi binası tuvaletinin kapısına "Uygurların erkeklerini köle bayanlarını fahişe yapalım!" "Buraya Uygurlar ve domuzların girmesi yasak" gibi vahşice, hakaretli yazılar yazıldı. Bu toprağın, bu vatanın sahipleri olan Uygurların namusuna, şerefine yapılan bu hakaretler, hiç sebepsiz, birdenbire ortaya çıkmış değildi. Bunun arkasında Çin faşistlerinin vahşi siyasi oyunları, amaçları gizlenmişti.

Uygur öğrencileri, olaydan hükümeti, Üniversite rektörünü haberdar edip, bu olayın ciddi incelenmesi ve o yazıyı yazan kişinin ceza kanununca cezalandırılmasını talep ederek yazı yazılan kapıyı onlara teslim ettiler. Olaydan sonra öğrenci-gençlerin bir ay kadar beklemesine rağmen herhangi bir sonuç çıkmamıştı. Açıkçası Çin hükümeti, yazıyı yazan kişiyi cezalandırmak istemiyordu. Bu olay, patlamaya hazır haldeki D.Türkistan öğrenci-gençler hareketini ateşlemişti.
Artık sabrı kalmayan öğrenciler, kendi temsilcilerini gönderip, üniversite rektörleri ile görüştüler ve vahşi yazı olayı hakkında tüm öğrencilere açıklama yapılması talebinde bulundular. Öğrencilerin bu talepleri maalesef reddedildi. Bu haksızlıklara dayanamayan öğrenciler, miting düzenleme kararı aldılar ve 15 Haziran'da Fizik binasının önünde "milli aşağılanmayı protesto mitingi" düzenlediler. 15 gün önce tüm üniversite öğrencileri temsilcilerinden teşkil edilen 12 kişilik bir delege hükümet ve parti üst kurumu ile Doğu Türkistan'daki milletler, problemler, milli eğitim gibi konularda görüşülmesi isteğiyle "Öğrenci İlim-Kültür Birliği" adıyla bir dilekçe vermişti. 15 Haziran sabahı ben ve diğer arkadaşımızı hükümetin görüşmeye çağırdığı üniversite tarafından bildirildi.
Biz 12 kişilik delegemizin tümü katılmazsa görüşmeye gitmeyeceğimizi ifade edip, teklifi reddettik. Onlar "bugünkü resmi görüşme değil, görüşmenin programını birlikte belirleyeceğiz" dedikleri için biz onlarla görüşmeye katılmıştık. Ama onlar bizi kandırarak resmi görüşme masasına getirdiler. Komünist Partisi Başkan Yardımcısı Cana-bil, Milli Eğitim Bakanı Canyan, Maliye Bakanı Mahmut, Plan Komitesi Başkanı Tahti Elilar'dan teşkil edilen hükümet yetkilileri ile devam etti.
Bizim taleplerimiz haklı talepler olduğu için tüm tartışma sırasında hemen hemen üstünlüğü sağlayabilmiştik. Cenabil'in çeşitli sebep ve deliller göstererek bizi kandırmaya çalışmasına rağmen bizim delillerimiz, esaslarımız önünde hemen zor duruma düşmüşlerdi. Özellikle Doğu Türkistan milli eğitimi konusu çok ciddi tartışmalara neden oldu. Görüşmenin beş saat devam etmesine rağmen haklı taleplerimiz ve sorunlarımız yeterli derecede cevaplandırılmadı. Sonuçta görüşme üç gün sonraya ertelendi.
Bizim görüşmemiz sırasında okulda miting devam ediyordu. Okula döndükten sonra üniversite rektörünün beni zorlaması ile görüşme konusu hakkında öğrencilere açıklama yaptım. Öğrenciler heyecanla alkışladılar "Milli aşağılanmaya direniş mitingi" saat 2'ye kadar devam etti.
(Devam Edecek)

 

  • 1418 defa okundu.