• 21.11.2018
  • 1319 defa okundu

Türkler Orta Asya’da yaşarken, sınır komşusu olan Çinlilerle devamlı savaş halinde yaşamış, Türklere de çoğu kez yenilmişlerdir. Türklerle, Çinlilerin hep münasebetleri olmuş, Orta Asya’da uzun yıllar mutlak bir Türk egemenliği hüküm sürmüştür. Çağlar boyu yapılan Türk akınları Çinlilerin, Çin Seddini yapmalarına neden olmuştur.

Çinliler Ogün cephede yenemedikleri Türkleri çeşitli entrikalar, kıymetli hediyeler, Çinli kızların Türk beyleri ile evlenmesi oyunlarını oynayarak Türkleri alt etmeye başarmışlar, yaptıkları Çin oyunları çoğu kez de işe yaramış, birçok kez de Türk birliğini bozmayı başarmışlardır.

Bugün de aynı Çin oyunları devam etmektedir. Özellikle etrafındaki Türk ülkelerinin ekonomilerini, yaptığı fason ve işe yaramaz ürünlerle felç etmeye, yok etmeye çalışmaktadırlar. Adriyatik’ten Japon Denizine kadar olan Türk Devletleri eğer kendi aralarında birliktelik kurup ‘’Turan birliğini’’kurmazlarsa Çinliler yaptıkları ekonomik hamlelerle Çin Seddinin rövanşını almak için oynadığı sinsi oyunlarını oynamaya devem edecekler, Türk ülkelerinin ekonomik yapılarını bozacaklardır.

Çin Seddi, ne kadar uzun ne kadar önemli yapı ise, yapılışı da o kadar meşakkatli olmuştur. Temeline koydukları her tuğlada, Türklere öfke beslemişlerdir. Bunun için o günkü yenilmişliği ve ezikliği hazmedemediklerinden yüzyıllardır bunun ezikliğini yaşamışlardır.

Biz eğer Çin in fason ve işe yaramaz mallarına bir engel koymaz, almaya devam edersek kendi elimizle ona silah ve güç vermiş oluruz. Soydaşlarımıza soykırım yapan Çin’e destek olmuş oluruz.

Artık şunu çok iyi anlamalıyız ki hiçbir ülke menfaati olmayan uluslararası ilişki kurmuyor.

Hemen, çok kısa bir zaman içinde, hem dünya ülkeleri hem de Türk ülkeleri ile birliktelik oluşturup soydaşlarımıza sahip olmalı, sorunlarını uluslararası toplantılarda gündeme getirmeliyiz.

Bu durumda İslam ülkelerine lafım, sözüm, diyeceğim bir şeyler zaten olamaz:

Çünkü onlar bir buçuk milyon İsrail’den koca bir dev yarattılar. Bu ülkelerin büyük bir kısmının kendilerine hayırları yok. Dünyadaki birçok olumsuz işlerin taşeronluğunu yapıyorlar. İslam ülkelerinin birçoğu zalimin değirmenine su taşıyor. Kendi zengin kaynaklarını başka ülkelere peşkeş çektikleri halde kendi ülkesinin insanlarının yokluk içinde kıvrandıklarını görmüyorlar bile…

Doğu Türkistan’daki insanlık suçunu tüm insanlık kınamalı, önlem almalıdır.

Maalesef, işin içinde Türk olunca insanlıkta, dini örgütlerde suspus oluyor.

Ne yazık ki yirmi birinci yüz yılda Çin’ in özerk bölgesi Doğu Türkistan da bir ulusu yok etmek için Çin in baskı ve zulümleri yoğun bir şekilde devam etmektedir. Medeni dünya sanki gözünü ve kulaklarını kapatmış tüm olanları sinsice seyretmektedir. Dünyanın başka yerindeki buna benzer olaylar sık sık gündeme gelip haber olurken, buradaki Türk ve Müslümanların durumlarının, ilgi duyulup, haber olmaması medeni dünyanın büyük bir ayıbıdır.

Bir kere daha anlaşıldı ki ‘’Türkün Türk’ten başka dostu yoktur’’. Öyleyse hem kuvvetli, hem akıllı olmalıyız. Geçmişteki ihtişamlı günlerimize tekrar gelmek için çok çalışmalıyız. Sözü dinlenen, yokluğu fark edilen bir ülke olmalıyız.

Soydaşlarımıza yapacağımız yardımların kınamayla, lafla, kuru sözlerle bir işe yaramayacaktır. Doğu Türkistan’ın gördüğü işkence ve baskıları her an dünyanın gündeminde tutmak için daha büyük gayret ve çaba göstermeliyiz.

İsmail Dursun Kuzucu
 

  • Kaynak: http://www.kalehaber.net/yazar-3193-ciniskencesivedoguturkistan.html
  • Etiketler: Doğu Türkistan’Çin,Uygur,