13. Türk Dünyası Gençlik Kurultayı Sonuç Bildirisi

6-12 Ağustos 2007 tarihleri arasından Makedonya’nın Ohri şehrinden düzenlenen 13. Türk Dünyası Gençlik Kurultayın sonucunda önemli kararlar alındı. Türk dünyasının sorunları ve çözüm yolları ortaya kondu.
Gençlik kurultayına katılan Doğu Türkistan Heyetide oluşturulan çalışma komisyonlarında Doğu Türkistan’ın sorunlarını dile getirdi ve sonuş bildirisinde önemli maddelerin konulmasını sağladı. Aşağıda kurultay sonuç bildirisinde Doğu Türkistan ile ilgili maddeler yer almaktadır. Sonuç bildirisi hazır olduğu zaman tamamı sitemizde yayınlanacaktır. 

              

 1- Türk dünyasının her yerinde, Türkiye de dahil olmak üzere,1987 yılındaki Çernobil faciasının etkileri sürmektedir.Doğu Türkistan’da en son 1996 yılında olmak üzere 1964’ten beri (50) elliye yakın nükleer deneme yapılmıştır. Buna ek olarak Çin dünyanın dört bir yanından nükleer atıkları kabul etmekte ve Doğu Türkistan’a Uygurların yaşadığı bölgelere bu atıkları sevk etmektedir. Radyoaktif maddelerin etkisi gerek insanlar gerekse tabiat üzerinde tahrip edici olmaktadır. Bu konularda,ilgili devletlerdeki devlet başkanlarına gerekli tavsiyeler yapılmasını talep eder. 

2- Çin’in baskı ve zulmünden dolayı Doğu Türkistan’dan kardeş Türk Cumhuriyetlerine sığınan Uygur Türklerinin Çin’e iadelerinin engellenmesini tavsiye eder. 

3- Halen sürgün hayatı yaşayan Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabiye KADİR ve hayatı pahasına savunuculuğunu yaptığı Doğu Türkistan ve Uygur Türklerine karşı, Çin Hükümetince yapılan baskı, yıldırma ve saldırıların biran önce son bulması ve Türk Cumhuriyetleri tarafından Rabiye KADİR’in vatanına dönmesine yönelik tüm diplomatik girişimlerin desteklenmesini ve halen haksız suçlamalarla tutuklu bulunan oğlunun serbest bırakılmasının gerekliliğini vurgular. Doğu Türkistan halkına yönelik olarak yürütülen soykırım, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesi girişimlerini şiddetle kınar ve bu insanlık suçlarının bütün dünya kamuoyuna sunulması için ciddi çalışmalar yapılması gerektiğine işaret eder. 

4- 2008 yılının Avrasya Yazarlar Birliği tarafından “KAŞGARLI MAHMUT YILI “olarak kutlanmasına karar verilmiştir. Bu kararın bütün Türk devlet ve topluluklarınca da uygulanması ve konu ile ilgili faaliyetler yapılması komisyonumuzun dileğidir. 

5- Komisyonumuz, Türkçenin en eski sözlüğü olan Divan-ü Lügat-it Türk’ü Azerbaycan’da yayınlayan Azerbaycanlı Türkolog Ramiz ASKAR’a İranlı bilim adamı Hüseyin ÜZGÜN’e ve buna benzer çalışmalar yapan bütün bilim adamlarımıza tebriklerini iletir. 

6- Uygur Özerk bölgesinde Uygur, Kazak, Kırgız, gibi Türk topluluklarının anadilde eğitim hakkına müdahale edilmemesi konusunda Çin Halk Cumhuriyeti’ne gerekli uyarı yapılmasını ilgililerden rica ediyoruz. 

7- Türk dünyasına yön vermiş din büyüklerinin; Hoca Ahmet YESEVİ, Hacı Bektaş VELİ, Yunus EMRE, MEVLANA’nın eserlerinin ve örnek hayatlarının Rusça’ya ve bütün Türk lehçelerine tercümelerinin ve uyarlamalarının yapılması gerektiğini vurgular. 

8- Bağımsız olan cumhuriyetler dışında yaşayan kardeşlerimizin dini yardımı dini ve sosyal hakları konusunda bağımsız Türk Devleti’nin Çin, Rusya, Bulgaristan, Yunanistan, İran, Suriye gibi ülkelerle diplomatik düzeydeki ilişkilerin kuvvetlendirilmesi ve girişimler de bulunulmasının önemine değinilir 

9- Halen sürgün hayatı yaşayan Doğu Türkistan Uygur Türklerinin liderlerinden Rabia Kadir’e davası için sarf ettiği gayretten ötürü takdirlerini ve mücadelesi yolunda tam desteğini sunar. 

10- Doğu Türkistan Halkı’na yönelik olarak yürütülen soykırım, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesi girişimlerini şiddetle kınar ve bu insanlık suçlarının bütün dünya kamuoyuna sunulması için ciddi çalışmalar yapılması gerektiğine işaret eder. 

11- Çoğunluğu Uygur Türklerinden oluşan Doğu Türkistan’daki halk sırf İslamiyet’e mensup oldukları için zulüm görmekte ve çeşitli hizmetlerden mahrum bırakılmaktadırlar. Yapılan bu insanlık dışı uygulamalardan dolayı Çin Devletini kınar ve dünya kamuoyunu bu insanlık suçuna müdahale etmeye çağırırız. 

12- Uygur Özerk bölgesinde Uygur, Kazak, Kırgız gibi Türk topluluklarının anadilde eğitim hakkına müdahale edilmemesi konusunda Çin Halk Cumhuriyeti’ne gerekli uyarı yapılmasını ilgililerden rica ediyoruz.